Sosyalist Küba’nın Sosyalist Çin’e Büyük Diplomatik Desteği (1989-1993)

Özellikle 80’li yılların başında, Sosyalist Sovyetler Birliği ile Sosyalist Çin arasındaki ilişkilerin yumuşamaya başlamasıyla, Küba ile Çin arasındaki ilişkilerin gelişimini kısıtlayan faktör ortadan kalktı. Bu sayede iki ülke arasındaki ilişkiler pek çok alanda yavaş yavaş ilerlemeye başladı.
1983 ile 1985 yılları arasında, bakan veya bakan yardımcısı düzeyinde beş resmi yetkili art arda Çin Halk Cumhuriyeti’ni ziyaret etti. 1986 yılında ise üç Çinli bakan yardımcısı Küba’ya giderek temaslarda bulundu.
1984 yılında iki ülke, çeşitli alanlarda iş birliği anlaşmaları imzalayarak bilim, teknoloji, kültür, eğitim ve halk sağlığı konularında uzman değişimi için yeniden zemin hazırladı. Ayrıca, her iki ülkenin eğitim kurumları karşılıklı burs sağlamaya başladı.
1987 yılının Kasım ayında, Çin Ekonomi ve Ticaret Bakanı Zheng Tuobin, Küba’ya giderek Bakanlar Konseyi ve Devlet Konseyi Başkan Yardımcısı Carlos Rafael Rodríguez ile görüştü. Görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğine olumlu bir yaklaşım sergilendi. Rodríguez ise Küba hükümetinin de ikili ilişkileri geliştirmeye istekli olduğunu ifade etti.
1987 yılının Nisan ayında, Küba Ulusal Halk Meclisi Başkanı Flavio Bravo Pardo, Çin’e ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Görüşmelerde Çin hükümeti yetkilisi Gu Mu, geçmişte iki ülke ilişkilerinde bazı hoş olmayan durumlar yaşandığını ancak bunların geride kaldığını dile getirdi.
1988 yılında, iki ülkenin Komünist Partileri’nin dış ilişkilerle ilgili kurumlarının heyetleri karşılıklı ziyaretlerde bulundu. 1987 yılından itibaren, iki ülke arasındaki ilişkiler politik, ekonomik ve kültürel alanlarda kesintisiz bir şekilde gelişmeye devam etti.
1989-1992: Zorluklara Rağmen Dayanışma
1989 yılına gelindiğinde, Küba Devrimi’nin 30. ve Çin Devrimi’nin 40. yıl dönümleri vesilesiyle iki ülke, kutlamalara üst düzey yöneticilerden oluşan heyetler gönderdi.
Aynı yılın başında, Küba Dışişleri Bakanı Çin’e ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Haziran ayında ise Çin Dışişleri Bakanı Küba’yı ziyaret etti. Bu ziyaret, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkilerin tamamen normalleştiğini göstermekle kalmadı, aynı zamanda Batılı ülkelerin Çin karşıtı yükselen söylemlerine ve yaptırımlarına bir cevap niteliği taşıdı:
Dışişleri Bakanı Qian Qichen, 31 Mayıs’ta Ekvador, Meksika, Küba ve Amerika Birleşik Devletleri’ni kapsayan bir ziyaret için Çin’den ayrıldı. Ancak Ekvador’da bulunduğu sırada, Çin’de 1989 yılının Nisan ve Mayıs aylarında başlayan siyasi kargaşa, ülkenin uluslararası arenadaki durumunu olumsuz etkiledi. Batılı ülkeler, Çin’e peş peşe yaptırımlar uygulamaya başladı. Bu gelişmelerin ardından, Qian’ın Meksika ziyareti iptal edildi ve doğal olarak Amerika Birleşik Devletleri’ne de gidemedikten sonra, doğrudan Küba’ya geçti. Küba’daki yetkililer tarafından samimiyetle karşılanan Qian’a Fidel Castro, Çin’i tamamen desteklediklerini ve ihtiyaç duyulması halinde her türlü yardımı sağlayabileceklerini ifade etti.
Castro ayrıca Çin’in birliğini korumasının önemini vurguladı ve Batılı ülkelerin beklentisinin aksine anarşi içine düşülmemesi gerektiğini belirtti. Dost kara günde belli oluyordu. Sosyalist Küba’nın o en kritik zamanda gösterdiği destek Sosyalist Çin’in tam ihtiyaç duyduğu şeydi.
1990’lar: Stratejik İş Birliği ve Yeni Bir Dönem
1990’lı yılların başında, Küba ile Çin arasındaki ilişkiler hızla gelişmeye başladı. 1990 yılında iki ülke karşılıklı olarak başkonsolosluklar açtı. Aynı yılın Nisan ayında, Küba Devrimci Silahlı Kuvvetleri Bakanlık Komuta Heyeti Başkanı, bir heyetle birlikte Çin’i ziyaret etti.
1990 yılı, Küba için ekonomik açıdan zorlu bir dönemin başlangıcıydı. Ülke, şehir ulaşımında ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalırken, Çin, Küba’ya zamanında yüksek miktarda bisiklet gönderdi. Ayrıca, Ekim ayında, yıllık 150 bin bisiklet üretebilecek bir fabrikanın Küba’da kurulması için bir yardım anlaşması imzaladı.
1991 yılına kadar, Küba, acil ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Çin’den 200 bin bisiklet satın aldı. Aynı yaz, Çin, sel ve topraklarının bazı bölgelerinde kuraklık gibi felaketler yaşadığında, Küba çok büyük zorluklar yaşamasına rağmen 5000 ton şeker ve 12 milyon dolar değerindeki yüksek miktarda ilacı Çin’e bağışladı.
1992 yılında, Küba-Çin Kardeşlik Derneği ve Çin-Küba Kardeşlik Derneği yeniden etkinliklerine başladı.
1993 yılının Kasım ayında, Devlet Başkanı ve Çin Komünist Partisi lideri Jiang Zemin, Küba’ya iki günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret, sadece iki ülke ilişkilerinin geliştiğini göstermekle kalmadı, aynı zamanda Küba’nın zorlu ekonomik koşullarında önemli bir destek sağladı. Jiang Zemin ve Fidel Castro, görüşmeleri sırasında uluslararası meselelerin yanı sıra sosyalizmin geleceği hakkında da fikir alışverişinde bulundular. Jiang, Çin’in sosyalizmi sürdüreceğini ve geliştireceğini ifade etti.
1995 yılının Kasım ayı sonunda ve Aralık ayı başında, Fidel Castro, Çin’in daveti üzerine ülkeye resmi bir ziyarette bulundu. Küba Devrimi’nden bu yana bir Küba Devlet Başkanı tarafından gerçekleştirilen bu ilk ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerde bir dönüm noktası oldu. Bu ziyaret, Sosyalist Çin ve Sosyalist Küba arasındaki dostane iş birliğini daha da güçlendirdi ve ilişkilerin yeni bir istikrarlı gelişim sürecine girmesini sağladı.
Mao Xianglin’in Küba Sosyalizminin Yolu ve Geleceği (İstanbul: Canut Yayınevi, 2018) kitabından alınmıştır.
