Çinli Akademisyenlerin Farklı Trump Değerlendirmeleri

Adnan Akfırat, Aydınlık Yazarı  

24 Ocak 2025

Trump’ın göreve başlamasının Çin açısından sonuçlarını değerlendiren Çin’in önde gelen dokuz 9 politika uzmanının görüşlerini bilginize sunuyoruz. Bu derlemeyi, Pekin’de yayın yapan Sinification web sitesi yaptı. (1)

ABD ÇİN’E KARŞI SALDIRGANLAŞACAK

Prof. Dr. Zhu Feng, Nanjing Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Okulu Müdürü:  “Gerici, daha çirkin ve tamamen baskıcı bir Amerika ile yüzleşmek üzereyiz. Trump 2.0, hegemonik güçlerini kullanmaya daha meyilli bir Amerika’nın sinyalini veriyor. Bu, vahşice kibirli ve dizginsiz hegemonik davranışlarla karakterize edilen, mal ve hizmetlerin nasıl alınıp satılacağını ve uluslararası piyasaların nasıl işleyeceğini kendi çıkarlarına göre yeniden tasarlamak için güç, teknoloji ve finansal sermaye hakimiyetine güvenen bir Amerika göreceğiz. ABD’nin Çin politikası ülkemizi saldırgan bir şekilde bastırmaya ve denetim altına almaya ağırlık verecek.”

TRUMP HAKKINDAKİ İYİMSER BAKIŞ YANLIŞ

Prof. Dr. Yuan Zheng, Çin Sosyal Bilimler Akademisi Amerikan Araştırmaları Enstitüsü Müdür Yardımcısı:

“Çin’deki bazıları Trump hakkında hala yanılgılara sahip. Bu insanlar Trump’ın iktidara dönüşünün Amerika’da daha büyük bir iç bölünmeye, dağınık bir ABD dış politikasına, belirgin bir neo-izolasyonizm eğilimine, ABD müttefikleriyle iyi ilişkileri sürdürmede zorluğa ve hatta anlaşma yapma becerisini yitirmeye yol açacağına inanıyorlar. Sonuç olarak, Trump’ın yeniden seçilmesinin Çin’in karşı karşıya olduğu baskıyı hafifletebileceğini düşünüyorlar. Bu yanlıştır.

Yeni yönetim üç ana gruptan oluşuyor: 1) Çıkarlara ve ticarete dayalı diplomasiyi savunan ‘çıkar odaklı grup’; 2) Uluslararası ilişkilerde aşırı müdahaleye karşı çıkan Trump’a sadık MAGA (Amerika’yı Yeniden Büyük Yapalım) grubu; ve 3) Amerikan üstünlüğünü ve Amerikan değerlerini yaymak için güç kullanımını destekleyen neo-conlar. Dış politikanın nihai yönü bu üç grubun etkileşimi ve mücadelesi ile belirlenecektir.

Yeni yönetim Çin için önemli riskler getirecek. Trump ekibi Çin’i ABD için en önemli tehdit olarak görüyor ve hatta Çin’i kontrol altına almak için Rusya ile bir ittifak kurmayı bile düşünebilir. Trump, ABD’nin Çin’in teknoloji sektörüne yönelik baskısını güçlendirmek, ABD savunma harcamalarını artırmak ve kaynakları Hint-Pasifik bölgesine yoğunlaştırmak için içerde ve dışarda bir ‘yüksek çit ittifakı’ inşa etmeye hazırlanıyor. Trump, Çin’i ticaret konusunda taviz vermeye zorlamak için Tayvan’ı, Şinciang’ı ve Güney Çin Denizi’ni de kullanabilir.”

TRUMP’IN  ÇEVRESİNDEKİ ‘ÖNCE AMERİKA’ EKİBİ VE  ‘ÖNCE ÇİN’ EKİBİ

Prof. Dr. Zheng Yongnian, Hong Kong Çin Üniversitesi, Shenzhen Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Kurucu Müdürü:

“Trump’ın dış politika ekibi iki ana fraksiyondan oluşmaktadır: Teknoloji, ekonomi ve ticarette Çin ile rekabet etmeye odaklanan ‘Önce Amerika’ fraksiyonu. Çin’in jeopolitik ve askeri olarak kontrol altına alınmasını vurgulayan ve onunla çatışmayı ve onu bastırmayı ve yenmeyi amaçlayan ‘Önce Çin’ fraksiyonu. Trump, ‘Önce Amerika’ kampıyla aynı çizgide. Çin’e uyguladığı baskı, esas olarak bir müzakere taktiği olarak hizmet ediyor. Ancak ‘Önce Çin’ fraksiyonu daha fazla dış politika deneyimine sahip. Trump’ın ‘Önce Amerika’ politikası zayıflar ve aşırı bir ‘Önce Çin’ politikası hakim olursa, o zaman Çin ve ABD arasında doğrudan bir çatışma olabilir. Çin ekonomisini ABD’ye ve diğer ülkelere daha fazla açmalıdır. Amerikan halkı ve ABD sermayesi Çin ile etkileşime girmeyi seçtiğinde, ABD’deki ‘Önce Çin ‘ fraksiyonu etkisizleşecektir.”

ABD İLE İLİŞKİLERDE İŞBİRLİĞİ VE İSTİKRAR ARAMAK BOŞUNA

Prof. Dr. Wu Xinbo, Fudan Üniversitesi Uluslararası Araştırmalar Enstitüsü Müdürü ve Amerikan Araştırmaları Merkezi Müdürü:  “Yüksek gümrük vergileri, Trump için sadece bir müzakere stratejisi değil, aynı zamanda inandığı felsefeyi yansıtmaktadır.  Çin-ABD ilişkileri önümüzdeki dört yıl içinde önemli dalgalanmalar yaşayacak, artan gerginlikler, yoğunlaşan çatışma ve hatta muhtemelen büyük bir kriz ortaya çıkacaktır.

Trump’ın seçilmesiyle birlikte Asya’dan Avrupa’ya kadar tüm ABD müttefikleri bir huzursuzluk hissine kapıldı. ABD müttefiklerinin son zamanlarda yedek plan olarak Çin’e yaklaşması tam da bu nedendendir. ABD hegemonyasını sürdürme çabası Çin’e karşı ABD yaklaşımını daha da vahşileştirecektir. Bizim Görevimiz işbirliğini genişletmek veya istikrar aramak olmamalı, çünkü ikisi de imkansız görevlerdir. Önümüzdeki yıllarda, bunun yerine kayıpları en aza indirmeye ve en kötü senaryolara hazırlanmaya odaklanmalıyız.”

SÜRTÜŞME VE ÇATIŞMA GÜÇLÜ İHTİMAL

Jia Qingguo, Pekin Üniversitesi Küresel İşbirliği ve Anlayış Enstitüsü Direktörü, Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı 14. Dönem Daimi Komite Üyesi: “ABD-Çin ilişkileri muhtemelen ciddi sürtüşme ve çatışmalarla karşılaşacak. Trump Tayvan’a daha fazla silah/güvenlik yardımı sağlayabilir. ABD’nin sözde savunduğu ‘Tek Çin Politikası’nı terk etme olasılığı vardır.

Trump’ın ticaret gibi alanlardaki çağdaş olmayan görüşleri temel ahlaki ilkelerden yoksun olmasıyla bir araya geldiğinde Çinli politikacılar için büyük bir meydan okumadır. Diğer taraf kötü bir şey yapıyor diye biz de aynısını yapmalıyız anlamına gelmez. Ahlaki ilkelerimizden ödün vermeden misillemeler yapmanın yollarını bulmalıyız.”

ABD-RUSYA YAKINLAŞMASI ÇİN’İ ZORLAR

Prof. Dr. Huang Jing, Şanghay Uluslararası Araştırmalar Üniversitesi/Şanghay Küresel Yönetim ve Alan Çalışmaları Akademisi Yöneticisi: “Trump’ın politika duruşu uluslararası bağlarını koparmakla ilgili değil, ABD ile küresel ekonomi arasındaki karşılıklı bağımlılıktan tam olarak yararlanmakla ilgili bir politika. Başka ülkeleri, özellikle de büyük üretici/imalatçı ülkeleri, ABD müttefikleri de dahil olmak üzere, ‘Amerika’yı yeniden büyük yapmak’ karşılığında haraç ödemeye zorlamak için daha yüksek gümrük tarifeler kullanmayı amaçlıyor. Trump, ABD’yi yeniden sanayileştiremeyecektir. Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sona erdirme niyeti, ABD’nin birincil rakibi olan Çin’e odaklanmasını sağlamak içindir.

Hem Trump hem de yardımcısı Vance, ABD’nin Çin’e karşı koymak için ‘Rusya ile el ele vermesi’ gerektiğini açıkça belirttiler. Böyle bir durum ortaya çıkarsa, Çin’in güvenlik ortamı büyük ölçüde kötüleşecektir. ABD ile Rusya arasındaki Rusya-Ukrayna çatışmasındaki temel çıkmaz çözüldüğünde, Çin’e karşı Sovyetler Birliği’ni bastırmayı amaçlayan 1980’lerden kalma Reagan/Thatcher tarzı bir koalisyonun yeniden canlanmasını öngörmek imkansız değil. Ortak Hedefleri ‘sistemik rakip’ olarak gördükleri Çin olacak. Çin, baskı karşısında kararlı durmalıdır; aksi takdirde ABD, daha fazla taviz koparmak için baskı yapmaya devam edecektir.”

ABD-RUSYA İTTİFAKI KURULAMAZ

Prof. Dr. Yan Xuetong, Tsinghua Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Dekanı: “Trump yönetiminde Çin’i hedef alan bir ABD-Rusya yakınlaşması oldukça düşük bir ihtimaldir. Trump’ın dikkati, Xi gibi, öncelikle iç ekonomiyi güçlendirmeye odaklanacak ve böylece ABD ile Çin arasında askeri bir çatışma veya hatta bir vekalet savaşı olasılığı azalacak. Kamala Harris’in aksine Trump, Amerika’nın küresel hegemonyasını sürdürme konusunda daha az telaş duyuyor.

ABD ile Çin arasındaki büyük güç rekabetinin sonucu ideoloji tarafından değil, teknolojik ilerleme, ekonomik güç ve ABD ve Çin hükümetlerinin verimliliği tarafından belirlenecek. Pekin diplomatik odağını öncelikle komşularına kaydırmalı ve çevresindeki ülkelerle daha dostane ilişkiler kurmaya çalışmalıdır.”

TRUMP İKTİDARI ÇİN İÇİN OLUMLU

Prof. Dr. Jin Canrong, Çin Renmin Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Okulu Dekan Yardımcısı, Amerikan Çalışmaları Merkezi Başkan Yardımcısı: “Yeni bir korumacılık biçimini teşvik eden Trump yönetiminde yeni bir ticaret savaşı kesindir. Kısa vadede, ticaret savaşı [Amerika’ya] gümrük vergisi gelirini artırmak gibi faydalar sağlayabilir, ancak uzun vadede ABD müttefikleriyle çatışmalara neden olacağı için ABD’ye zarar vermesi muhtemeldir. Bu durum, müttefiklere olan bağımlılığı nedeniyle uzun vadede ABD için kötü olacaktır.

Trump Tayvan konusunda ise Çin’e fayda sağlayabilir. Trump’ın iktidara dönüşü bizim için nispeten olumlu. O bir iş adamı ve Tayvan’a karşı özel bir merakı yok. Tayvan ile Ulusal yeniden birleşme sürecini ilerletmeye kararlıysak, Trump’ın bizimle bir anlaşma yapma olasılığı Kamala Harris’ten daha yüksektir. Trump istese bile Rusya ile Çin karşıtı bir ittifak kuramaz. ABD devleti ve Avrupalı müttefikleri böyle bir hamleye şiddetle karşı çıkar. Putin de, Washington ile iyi ilişkilerin Trump’un iktidar süresinden daha uzun sürmeyeceğini biliyor. Sonuç olarak Çin, Trump’ın başkanlığında diğer ülkelere göre çok daha güvenli bir konumda.”

TRUMP, ÇİN İLE İLİŞKİLERİ İYİLEŞTİREBİLİR

Prof. Dr. Hu Wei, Devlet Konseyi Kamu Politikası Araştırma Merkezi Üyesi: “Trump’ın zaferi Amerika’nın seçkinleri için bir yenilgi. Trump başkan olduğunda, ABD-Çin ilişkileri bazılarının beklediği gibi kötüleşmeyebilir. Tam tersine ilişkilerde olumlu bir dönüm noktası olabilir. Sonuçta Trump bir iş adamıdır; onunla pazarlık yapılabilir. Trump ideolojik veya politik değerlerle ilgilenmiyor ve dünyayı demokrasiler ve diktatörlükler olarak ikiye ayırmıyor. Bu, ABD’nin Çin ile ilişkisini yeniden şekillendirmesi için bir fırsattır. Elon Musk, kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederek Trump’ı Çin ile ilişkileri iyileştirmeye zorlayacaktır.

Trump küresel ekonomi üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olacak, ancak Çin için olası faydaları olacaktır. Trump yönetimi, ABD’nin imajını tehdit edecek, temel rekabet gücünü zayıflatacak ve Biden yönetiminin Çin’i alt etme stratejisini karaya oturtacaktır. ABD’nin uluslararası liderliği önemli ölçüde azalacak, ABD merkezli uluslararası sistem zayıflayacak ve Çin daha fazla uluslararası dost kazanacaktır.

Trump, ABD’nin Tayvan’a yönelik politikasını değiştirebilir. Tayvan meselesinde bir anlaşma yapabilir veya Tayvan’ı ‘koruma ücretleri’ ödemeye zorlayabilir. Trump’ın zaferi nesnel olarak Tayvan bağımsızlık güçlerinin yararına değildir. Trump’ın Ukrayna’ya baskısı Putin için stratejik olarak avantajlı olacak. Ancak, bazı Amerikan şahinlerinin savunduğu ‘Çin’e karşı savaşmak için Rusya ile birleşme’ hayali gerçekleşmeyecek. Uluslararası ilişkilerin geleceği genel olarak Çin’in lehine ilerlemektedir.”

1. https://open.substack.com/pub/sinification/p/trump-is-back-chinese-scholars-react?utm

Paylaş

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir