Güney Afrika Bölgesi’nin Altı İktidar Partisi Bağımsızlık, Demokrasi Halkın Refahı ve Sosyal Adalet Politikalarını Güçlendiriyor

Güney Afrika Bölgesi Kurtuluş Hareketleri (Partileri) Zirvesi Gerçekleşti…

Zirveye Dünya Sosyalist-Komünist Akımının Önemli Güçleri Katıldı

Ferdi Bekir

Giriş:

Günümüz dünyasının toplumsal sorunları ve toplumsal çelişmeleri çok katmanlıdır ve çeşitlilik gösteriyor. Kapitalist yolu izleyen ülkelerdeki büyük burjuvazi ve karşısında işçi sınıfı +geniş halk kitleleri arasındaki çelişmeler; kapitalist dünyanın büyük güçleri + Avrupa-ABD -Japonya arasındaki çelişmeler; Sosyalizmde ısrar eden ülkeler ile kapitalist dünyanın büyük güçleri arasındaki çelişmeler; bağımsızlık, egemenlik ve kendi kolektif kalkınma hakları ve daha adil bir dünya düzeni için ABD ve Batılı hegemonyacılığa karşı mücadele eden Küresel Güney ülkelerinin mücadeleleri; başta ABD olmak üzere çeşitli kapitalist ülkelerin iktidar ve muhalif partilerinin iklim/ekoloji krizine karşı gerici bir tutum alması ve ekonomik küreselleşmeyi frenleme ve geri çevirme çabaları….1

Tüm bu sorunları ve toplumsal çelişmeleri tek bir soruna indirgeyip sadece kapitalist yolu izleyen ülkelerdeki büyük burjuvazi ve karşısındaki işçi sınıfı +geniş halk kitleleri arasındaki çelişmeleri veya iklim/ekoloji krizini görürsek; dünya gerçeklerine duyarsız bir sosyalist-komünist parti konumuna evrilmek kaçınılmaz olacak ve bu sorunları aşmaya çalışan dünya sosyalist-komünist akımı partileri ile dayanışma ve duygu bağlarımız da kopacaktır.

Türkiye’de birçok sosyalist-komünist partinin siyasal stratejilerini gözden geçirdiği ve tartıştığı bugünlerde, Küresel Güney ülkelerinin verdikleri bağımsızlık ve anti-hegemonyacı mücadeleler ve bu ülkelerin yeni ve adil bir uluslararası ekonomik ve siyasi düzen için verdikleri mücadeleler neredeyse tümüyle gözden kaçırılıyor. Bugün sosyalizmde hala ısrar eden 5 sosyalist ülkenin Küresel Güney ülkeleri ile tarihsel dayanışma ve işbirliği çabaları ve 5 sosyalist ülkenin bu ülkeler üzerinde sahip olduğu prestij görülmek istenmiyor. Bunlara ek olarak Rusya’nın 2020 yılından itibaren öznel ve bilinçli bir tercih olarak kendisini Küresel Güney ülkelerinin bir parçası olarak görmeye başladığı ve aldığı kararlarla “Küresel Güney ülkelerinin kolektif mücadelelerini desteklemeyi” ülkenin dış politikasında en önemli bileşenlerden biri haline getirmesi karşısında üç maymun tutumu dikkat çekiyor.

Özetle vurgularsak bugün Küresel Güney ülkelerinin verdikleri bağımsızlık ve anti-hegemonyacı mücadelelerin ve bu Küresel Güney ülkelerinin yeni ve adil bir uluslararası ekonomik ve siyasi düzen için verdikleri mücadelelerin dünya işçi sınıfının ve dünya sosyalizm güçlerinin kapitalizmi aşma mücadelelerinin en önemli ve en doğrudan müttefiki olduğunu göremeyen sosyalist-komünist partilerin başarı ve sağlıklı gelişme şansını çok zayıf görüyorum. Hatta Türkiye’deki bazı sosyalist-komünist partilerin Brezilya, Güney Afrika, Hindistan, Nijerya, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi Küresel Güney ülkelerini geleceğin yeni bölgesel emperyalist ülkeleri olarak değerlendirmesi son derece sorunlu ve Lenin’in emperyalizm teorisinin özü ile çelişmeli görüyoruz. Çünkü çeşitli hegemonyacılık davranışları ve dar milliyetçi hamleleri eleştirebiliriz fakat onları G7 ülkeleri gibi emperyalist olarak damgalayamayız.     

Aşağıdaki haber Küresel Güney ülkelerindeki ilerici mücadelelerin sadece küçük bir bölümüdür, Afrika’nın diğer bölgelerinde, Latin Amerika’da, Pasifik Adalarında ve Asya’da bu ilerici hareketlerin çok canlı olduğunu görebiliyoruz.

25 Temmuz’da başlayıp 4 gün süren bu önemli Zirveye katılan Kurtuluş örgütleri (Partileri) genellikle bir tür ulusal demokratik sosyalizmi benimseyen partiler olarak göze çarpıyor, bunlar arasında en ileri konumda olan Namibya da iktidarda olan SWAPO partisi…. Bu hareketlerin başarıya ulaşması ve kimi önemli kazanımlar elde etmelerinde SB, Çin ve Küba’nın ve doğu Avrupa’daki sosyalist ülkelerin ekonomik, politik, askeri desteği önemli rol oynamıştır. Bugün ise beş sosyalist ülke ve Rusya artı diğer dünya sosyalist ve ilerici güçleri Afrika’daki bu ulusal demokratik ve sosyal nitelikli partilere ve hükümetlere aktif destek veriyor.  Johannesburg’da Güney Afrika Ulusal Kongresi Partisinin (ANC) ev sahipliğinde düzenlenen ve ‘Kurtuluş Kazanımlarını Savunmak, Entegre Biçimde Bir Sosyo-Ekonomik Kalkınma Çabasını İlerletmek, Daha İyi Bir Afrika İçin Dayanışmayı Güçlendirmek’ temasıyla düzenlenen Kurtuluş Hareketleri Zirvesi yapıldı.

ANC’nin yanı sıra, bölgedeki diğer beş ana kurtuluş hareketi siyasi örgütleri de toplantının temel katılımcılarıydı: Angola Halk Kurtuluş Hareketi (MPLA), Namibya Güneybatı Afrika Halk Örgütü (SWAPO), Mozambik Kurtuluş Cephesi (FRELIMO), Zimbabve Afrika Ulusal Birliği – Yurtsever Cephesi (ZANU-PF) ve Chama Cha Mapinduzi (Tanzanya Devrimci Partisi – CCM).

ANC yaptığı açıklamada, “Bu kritik toplantı, altı Güney Afrika kurtuluş hareketinin ideolojik temellerini ve bölge genelinde bağımsızlık, ulusal onur ve kalkınmayı sağlamadaki tarihsel rollerini yeniden teyit ediyor. Ayrıca, hızla değişen küresel düzende bu hareketlerin önemini yeniden vurgulamayı amaçlıyor.” ifadelerine yer verdi.

Güney Afrika’nın kurtuluş hareketleri, sömürge yönetimine ve ırkçı apartheid’a direnerek ve halk merkezli bir yönetimin öncülüğünü yaparak bölgenin siyasi manzarasını dönüştürdü. Bağımsızlıktan bu yana bu hareketler, toprak reformu, eğitim, konut, altyapı ve sosyal koruma alanlarında çığır açan politikalar uyguladı.

“Ancak bu kazanımlar, bugünlerde yenilenen emperyal baskılar, ekonomik krizler ve yeni sömürgeci müdahale girişimleri nedeniyle aşınmayla karşı karşıya. Zirve, bu tehditlerle mücadele etmek ve Pan-Afrikanizm, enternasyonalizm ve çok taraflılığa dayalı ilerici bölgesel mücadeleleri ve tepkileri pekiştirmek için birleşik bir platform oluşturmaya çalışıyor.

Zirve, örgütsel yenilenmeye, parti içi dayanışmanın derinleştirilmesine ve kurtuluş hareketlerinin yeni neslin sosyo-ekonomik beklentileriyle yeniden uyumlu hale getirilmesine yönelik stratejik bir müdahaledir.

ANC, Güney Afrika’nın kurtuluş mirasının siyasi, ekonomik ve kültürel olarak hayatta kalmasının dürüst bir iç gözlem, ortak öğrenme ve eyleme geçirilebilir birlik gerektirdiğine inanmaktadır.

Zirve, partiler arası iş birliği, bölgesel entegrasyon, gençlik katılımı ve egemen kaynak yönetimi için çerçeveler geliştirecek. 2025 Kurtuluş Hareketleri Zirvesi, ortak ilerici değerleri yeniden teyit ederek ve ittifakları güçlendirerek, geçmişin kazanımlarını korurken adil, kapsayıcı ve kendi kendini belirleyen bir Afrika geleceği inşa eden bir yol çizecek.

Bu altı hareketin yanı sıra, Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti’nin (SADR) POLISARIO Cephesi ve Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi Fetih de bu toplantıda üst düzeyde temsil edildi. Ayrıca Güney Afrika Komünist Partisi (SACP), Azania Pan-Afrikanist Kongresi (PAC), Güney Afrika Sendikalar Kongresi (COSATU) ve Güney Afrika Ulusal Sivil Toplum Örgütü (SANCO) de bu toplantıda üst düzeyde temsil edildi.

Zirveye Çin Komünist Partisi’nin yanında, Küba Komünist Partisi, Birleşik Rusya Partisi (Putin’in Partisi),Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN), Nikaragua Sandinista Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSLN), Botsvana Ulusal Cephesi (BNF – ilerici iktidardaki Demokratik Değişim Şemsiyesi koalisyonunun ana bileşeni) ve Botsvana Demokratik Partisi yer alırken, tebrik mesajları arasında Rusya Federasyonu Komünist Partisi’nden de mesajlar yer aldı. Sosyalist ülkelerden gelen davetliler o ülke partilerinin en önde gelen kurumlarının liderleri idi.

KONUŞMALAR VE ALTI ÜLKENİN BUGÜNKÜ SOSYALİST ÜLKELERLE DAYANIŞMA İLİŞKİLERİ

ANC lideri ve Güney Afrika Cumhuriyeti Başkanı Cyril Ramaphosa zirvenin açılış konuşmasında şunları söyledi:

“bu zirvedeki Hareketlerimiz apartheid ve sömürge karşıtı mücadelenin ortak çalışmasında birlikte şekillendi. Bugün, birlikte yeni bir mücadelenin ateşinde yeniden şekillenmeliyiz. Halklarımız için sosyal ve ekonomik adalet, bölgesel birlik, entegrasyon ve giderek bizlere karşı daha düşmanca davranan bir küresel düzende egemenlik mücadelesi vermek için, hegemonyacılığa direnmek için ortaklaşa mücadele etmeliyiz…..

“Bu yıl Tanzanya’nın bağımsızlığının 64. yıldönümünde, Angola ve Mozambik’in bağımsızlığının 50. yıldönümünde, Zimbabve’nin bağımsızlığının 45. yıldönümünde ve Namibya’nın bağımsızlığının 35. yıldönümünde bir araya geliyoruz. Bu sadece bir kutlama değil, aynı zamanda eleştirel düşünme zamanıdır.” Kurucu devlerimiz Julius Nyerere, Eduardo Mondlane, Samora Machel, Agostinho Neto, Sam Nujoma, Robert Mugabe, Joshua Nkomo, Kenneth Kaunda, Oliver Tambo, Nelson Mandela ve diğer devrimci ve sosyalistlerin anılarını onurlandırmalıyız”.

“Vizyonları, cesaretleri, yiğitlikleri, kahramanlıkları ve fedakarlıkları, bugün içinde yaşadığımız özgür Güney Afrika Bölgesinin temellerini attı. Yakın zamanda aramızdan ayrılan yoldaşımız Sam Nujoma ve Namibyalı yoldaşımız Hage Geingob’u, SWAPO partisinin sadık destekçilerini ve hayat boyu adalet, eşitlik ve onur savaşçılarını derin bir saygıyla anıyoruz. Ayrıca, Güney Afrika’da, yakın zamanda aramızdan ayrılan Güney Afrika Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı David Dabede Mabuza’yı ve Afrika Ulusal Kongresi’ni de anıyoruz.”

Konferansın tutarlı bir teması olarak, katılımcı partilerin giderek daha ciddi ve özeleştirel bir yaklaşım benimsediğini belirten Güney Afrika lideri Cyril, şunları ekledi:

“Hareketlerimizin (partilerimizin) çoğu, azalan seçmen desteği, değişen demografik yapı, çeşitli ülkelerimizdeki hayal kırıklığına uğramış gençler, ekonomik eşitsizlik ve dış müdahalelerle mücadele etmek zorunda kalıyor. Bu eğilimler, daha derin bir krize, kurucu anlatılarımız ile yeni nesil gençlerin yaşadığı gerçeklikler arasındaki kopukluğa işaret ediyor. Bu nesil, geçmiş zaferlerimizi daha az görüp takdir ederken, mevcut eksikliklerimize daha çok kızıyor.

“İş, istihdam, adalet, onur, barınma, eğitim, sağlık ve güvenlik talep eden ve hareketlerimizi mesafeli, katı ve uyum sağlamada yavaş gören bir nesil var şimdi. Halk arasındaki bu kopukluk, egemenliğimize, bağımsızlığımıza, kalkınmamıza ve güvenliğimize yönelik dış saldırıları cesaretlendiriyor. Nitekim, uluslararası aktörlerin halkımızın meşru ve haklı şikayetlerini ilerici hükümetlerimize karşı saldırmak için kullandığına dair çok sayıda kanıt mevcut.”

“Afrika kıtası gezegenin ısınmasından ve iklim krizinden baş sorumlu olmasa da, bu ısınmanın etkilerine karşı en savunmasız olanıdır. Bu ne adildir ne de sürdürülebilirdir. Küresel Kuzey’deki ülkeler aslında, Afrika’nın insan sermayesi, Afrika’nın doğal kaynakları ve kültürel yıkımı sayesinde gelişmiştir.

“Bunun bedeli, etkileri bugün bile hissedilen yüzyıllar süren sömürü, sömürü ve az gelişmişlik olmuştur. Walter Rodney’nin “Avrupa Afrika’yı Nasıl Az Geliştirdi” adlı eserinde savunduğu gibi, Avrupa, Afrika’nın aynı az gelişmişliği sayesinde gelişmiştir. Günümüzün zorluklarıyla başa çıkabilmek için, Afrika’nın sorunlarına acil, kapsamlı ve sürdürülebilir çözümlere ihtiyacımız var…

“Ekonomik adalet olmadan siyasi bağımsızlığımızın eksik olduğunu kabul etmeliyiz. Toprak adaletsizliği sorununu çözmeden de siyasi bağımsızlık eksik kalır. Sanayileşmezsek, topraklarımızdan çıkarılan mineralleri madenleri değerlendirmezsek ve gençlerimiz için iş yaratmazsak siyasi bağımsızlığımız yine eksik kalır.”

ANC lideri bölgenin kurtuluş hareketlerini her zaman karakterize eden enternasyonalizme atıfta bulunarak şunları söyledi: “Yabancı düşmanlığının her türünü reddetmeliyiz. Göçün kendisi bir tehdit olarak görülmemelidir. Bu, göç dalgası umut arayışıyla hareket edenlerin ahlaki bir başarısızlığı değil, az gelişmişliğin, savaşın ve küresel eşitsizliğin bir sonucudur.”

Filistin, Batı Sahra ve Küba halklarına destek

“Kurtuluş hareketleri olarak, onuru, hakları ve dayanışmayı da destekleyen, halk ve insan merkezli bölgesel göç politikalarını savunmalıyız. Özgürlük mücadelelerimizin doğası gereği uluslararası nitelikte olduğunu asla unutmamalıyız. Özgürlüğümüz yalnızca halklarımızın yorulmak bilmeyen mücadeleleriyle değil, dünyanın dört bir yanından halkların çabalarıyla elde edildi.” Bu deneyimden yola çıkarak, Filistin, Batı Sahra ve Küba halklarına desteğimizi bir kez daha teyit ediyoruz. Apartheid devleti İsrail’in Filistin halkına karşı işlediği insanlığa karşı suçları ve soykırımı en sert şekilde kınıyoruz. Özellikle Gazze halkının kasıtlı olarak aç bırakılmasından dehşete düşüyoruz.

“İsrail Devleti’ni, açlık çeken Filistinlilere gıda ve temel yardım ulaştırılmasına ve dağıtılmasına izin vermeye çağırıyoruz. Sivillere yönelik amansız bombardımanlara ve evlerinin, hastanelerinin ve ibadethanelerinin yıkılmasına derhal son verilmesi çağrısında bulunuyoruz. Dünyayı, çocukların ve bebeklerin açlık yoluyla katledilmesine son vermeye çağırıyoruz.” “Tutumumuz çok net. Kurtuluş bölünmezdir. Herkes özgür olana kadar bizler gerçek anlamda özgür değiliz…

“Çok kutuplu, çok kültürlü, eşitlikçi, kapsayıcı ve adil bir dünya düzeni vizyonunu savunmalıyız. Siyasi ve ekonomik nitelikli küresel yönetim kurumlarının reforma tabi tutulmasını, tek taraflı yaptırımların sona erdirilmesini ve onur ve adalete dayalı adil bir küresel yönetim sisteminin oluşturulmasını talep etmeliyiz. Dünyanın dört bir yanındaki benzer düşünen güçlerle birlikte çalışarak, aradığımız ve uğruna mücadele ettiğimiz yeni dünya düzeninin mimarları olmalıyız.”

ANC lideri son sözler olarak şunları söyledi: “1955’te, yani 70 yıl önce Güney Afrika’da kabul ettiğimiz özgürlük programımızda belirtildiği gibi, herkes için barış ve dostluk, herkese ev, herkese güvenlik ve refah olacağını yeniden teyit etmeliyiz. Sadece kurtuluşun kazanımlarını savunmayalım. Elde ettiklerimizin üzerine yenilerini inşa etmeliyiz ve muhaliflerimiz kurtuluş hareketlerimizin getirdiği başarıları küçümsemeye çalışsa da, biz çok şey başardık”. “Atalarımızın apartheid ve sömürgeciliğe karşı bağımsızlığımızı ve özgürlüğümüzü elde etmek için partilerimizi kurarken ortaya koydukları hedeflere ulaşmak için, kurtuluş hareketleri olarak uyum içinde hareket ederken halkımızın umutlarını ve özlemlerini gerçekleştirelim. Gücümüzü yeniden kazanmamız ve yenilenmiş ve canlanmış bir şekilde ilerlememiz gereken saat ve an, işte bu andır.” “Ev sahibi ve ANC Parti lideri Cyril Ramaphosa, “Güney Afrika’nın Çin’i en önemli stratejik ortağı olarak gördüğünü ve yeni dönemde Güney Afrika-Çin arasındaki çok yönlü stratejik iş birliği ortaklığını sürekli olarak güçlendirmek ve pekiştirmek için Çin’in yanında kararlı bir şekilde durmaya devam edeceğini söyledi. Güney Afrika ve Çin, iki devlet başkanının vardığı uzlaşıyı hayata geçirmek, ikili ve çok taraflı iletişim ve koordinasyonu güçlendirmek, gelişmekte olan ülkeler arasında birlik ve iş birliğini teşvik etmek ve uluslararası adaleti ve Küresel Güney ülkelerinin çıkarlarını birlikte korumak için tüm Afrika ve dünya ile birlikte çalışmaya istekli”. “ANC de dahil olmak üzere altı Güney Afrika kurtuluş hareketi siyasi partisi, ÇKP ve diğer iktidardaki komünist partileri ile kardeşçe dostluğu sürdürüyor ve bu  partileri güvenilir siyasi bir müttefik olarak görüyor” ifadelerini kullandı.

Çin-Afrika Dayanışması

ÇKP den gelen Yoldaş Liu Jianchao, zirvenin üçüncü gününde bir konuşma yaptı. Liu Jianchao Genel Sekreter Xi Jinping ve 100 milyon ÇKP üyesinin selam ve en iyi dileklerini ilettikten sonra şunları söyledi: “Atalarınız, cesur ve dirençli Afrika halkını sömürgeciliğin uzun ve karanlık gecesinden çıkarıp ulusal kurtuluşa ulaştırdı. 31 yıl önce, 1994’te, bir BM gözlemcisi olarak, Güney Afrika’daki ilk ırkçı olmayan demokratik seçime tanıklık etme ayrıcalığına sahip oldum.

“Bağımsızlığın ardından, Afrika ülkelerindeki liderler ekonomik özgürleşmeye ve kendi medeniyetlerinin yeniden canlanmasına odaklanarak modernleşme yolunda bir adım daha attılar. Bir zamanlar unutulmuş olan Afrika kıtasındaki canlılık ve güçlü bir büyüme diyarına dönüşerek dünyanın önemli bir siyasi, ekonomik ve kültürel kutbu haline geldiğini görmek bizi yüreklendiriyor. Yoldaş Nelson Mandela’nın da dediği gibi, bir Afrika yüzyılının şafağındayız”.

“Çin, modernleşme yolunda uzun ve zorlu bir yol kat etti. ÇKP liderliğinde, bir zamanlar yoksul bir tarım ülkesi olan Çin, artık dünyanın en büyük ikinci ekonomisi haline geldi. Modernleşmeyi gerçekleştirmek için, başarılı liderlik edebilen ve tüm halkı ve tüm olumlu güçleri birleştirebilen güçlü bir siyasi liderliğe sahip olmak şarttır”. “Doğru bir yönelim olmalı, rasyonel hedefler ve tüm halkın sıkı çalışması olmalı. Çin’in modernleşmesi, Çin Komünist Partisi’nin güçlü liderliği olmadan mümkün olmazdı. ÇKP’nin uzun vadeli yönetimi, Çin’in modernleşmesini doğru yolda tutarak politika dalgalanmalarını ve tutarsızlıkları önleyebilmiştir.”.

“ÇKP liderliğinde, Çin halkının nesiller boyu ilerlemesi, büyük planı gerçeğe dönüştürdü. Modernleşmeyi gerçekleştirmek için, halkların daha iyi bir yaşam özlemlerini sürekli olarak karşılamak esastır. Modernleşmenin nihai hedefi, Marx’ın yazdığı gibi her bir bireyin özgür ve çok yönlü gelişimidir”. “Çin, Afrika’nın modernleşmenin itici güçlerini, yani yeşil, dengeli ve sürdürülebilir sanayileşmeyi, tarımda modernleşmeyi ve her tür kaynağı, zengin kaynakları ve demografik avantajı gerçek bir büyüme motoruna dönüştürecek nitelikli bir iş gücünü geliştirmesini aktif bir biçimde destekleyecektir. Çin ayrıca Afrika’nın Afrika medeniyetlerini canlandırmasını ve modernleşme yolunda muhteşem medeniyetinden güç almasını destekleyecektir. Yoldaş Nelson Mandela’nın bir zamanlar dediği gibi, Afrika’nın yeniden doğuşu artık bir fikirden daha öteye geçmiştir”. “Afrika bu yüzyılda gerçek özgürleşmeyi ve tam bir canlanmayı kucaklayacaktır. Çin, daha iyi bir ortak gelecek için medeniyet yolunda Afrika ile el ele verecektir.”

Rusya Federasyonu Komünist Partisi

 Çinli konuğun konuşmasının ardından ANC Genel Sekreter Yardımcısı Nomvula Mokonyane, Rusya Federasyonu Komünist Partisi’nin ve Zuganov’un şu ifadeleri içeren mesajını okudu:

“Komünist Parti liderliğindeki Sovyetler Birliği’nin sizlerin kurtuluş mücadelelerine önemli bir katkı sağlamasından gurur duyuyoruz. Hareketlerinizin binlerce politik aktivisti, o zamanki Sovyetler Birliği’nin askeri okullarında ve üniversitelerinde eğitim aldı. Askeri subaylarımız Afrika’daki kurtuluş hareketi kamplarında çalıştı.

“Sovyet diplomatları, Birleşmiş Milletler’de sizlerin haklı çıkarlarınızı savundu. Batı’nın sizi terörist olarak damgalamaya çalışmasına rağmen bu desteği sağladık. Bugün Güney Afrika ülkelerinde siyasi iktidar, halkın çıkarlarını yansıtan demokratik hükümetlere aittir.”

Namibya Cumhuriyeti

Zirvede konuşan SWAPO partisi lideri ve Namibya Cumhuriyeti Başkanı Netumbo Nandi-Ndaitwah, dünyanın şu anda hem Afrika’nın hem de Çin’in kalkınması üzerinde derin bir etkisi olan bir türbülans ve dönüşüm döneminde olduğunu söyledi. Bu önemli zirveye katılan Kurtuluş örgütleri genellikle bir tür ulusal demokratik sosyalizmi benimseyen partiler olarak göze çarpıyor, bunlar arasında en ileri konumda olan Namibya da iktidarda olan SWAPO partisi….

“Geçtiğimiz yıldan bu yana, Çin-Afrika İş Birliği Forumu’nun (FOCAC) Pekin Zirvesi ve FOCAC Takip Eylemlerinin Uygulanmasına İlişkin Koordinatörler Bakanlar Toplantısı başarıyla gerçekleştirilmiş ve Afrika-Çin iş birliği yeni bir boyuta taşınmıştır. Namibya bu gelişmeyi büyük bir memnuniyetle karşılamaktadır. Namibya, Çin-Afrika İş Birliği Forumu’nun kararları çerçevesinde Çin ile tarım, madenler, altyapı, temiz enerji, ticaret ve yatırım gibi alanlarda iş birliğini güçlendirmeyi ve Namibya ile Çin ve Afrika ile Çin arasında ortak kalkınma ve refahı teşvik etmeyi ummaktadır. Partimiz SWAPO, ÇKP ile uzun vadeli dostane ilişkilerine değer vermekte ve iki taraf arasındaki iş birliğinin mevcut ilerlemesinden memnuniyet duymaktadır”.

SWAPO liderine yanıt veren Çinli konuk Liu, Çin ve Namibya’nın iyi kardeşler, iyi dostlar ve iyi ortaklar olduğunu söyledi. “Çin ve Namibya, Küresel Güney’in önemli üyeleridir. Çin, iki devlet başkanının stratejik rehberliğinde Namibya ile koordinasyon ve iş birliğini güçlendirmeye, Küresel Güney ülkeleri arasındaki birlik ve iş birliğini güçlendirmeye, uluslararası durumun karmaşık evrimine ortaklaşa yanıt vermeye ve gelişmekte olan ülkelerin ortak çıkarlarını daha iyi korumaya hazırdır”. Çinli konuk ÇKP ve SWAPO’nun ulusal kalkınma ve refah sağlama yönündeki tarihi misyonu üstlendiklerini de sözlerine ekledi.

“ÇKP, SWAPO da dahil olmak üzere altı Güney Afrika kurtuluş hareketiyle siyasi diyaloğu ve stratejik iletişimi güçlendirmeye, devlet yönetimi ve idaresinde deneyim alışverişini ve karşılıklı öğrenmeyi artırmaya, parti inşası ve kadro eğitimi gibi alanlarda iş birliğini derinleştirmeye ve ikili ilişkilerin geliştirilmesine ve iki partinin ve iki ülkenin güçlendirilmesine katkıda bulunmaya isteklidir.

Zimbabve

Zirvede konuşan Zimbabve Afrika Ulusal Birliği-Yurtsever Cephesi (ZANU-PF) Başkanı ve Birinci Sekreteri ve aynı zamanda Zimbabve Cumhurbaşkanı Emmerson Mnangagwa, Zimbabve ile Çin arasındaki kardeşçe dostluğun zaman içinde sınandığını söyledi. Zimbabve, Çin’in ulusal kurtuluş davasına verdiği güçlü desteği anıyor ve Çin’e, Zimbabve’nin ulusal kalkınmasına uzun vadeli ve samimi desteği için teşekkür ediyor. Zimbabve, Genel Sekreter Xi Jinping tarafından önerilen üç küresel girişimi kararlılıkla destekliyor ve Kuşak ve Yol Girişimi ve Çin-Afrika İş Birliği Forumu (FOCAC) kapsamında Çin ile ekonomik ve ticari iş birliğini ve yerel değişimleri derinleştirmeye istekli. ZANU-PF, ÇKP ile yakın ilişkisine değer veriyor ve kadro ve devlet memuru eğitimi ve parti okullarının inşası gibi iş birliklerinden büyük fayda sağlıyor”.

Zimbabve Afrika Ulusal Birliği liderine yanıt veren Çinli Konuk Liu, Genel Sekreter Xi Jinping ve Cumhurbaşkanı Emmerson Mnangagwa’nın, ortak bir geleceğe ve “beş yıldızlı dövme demirden” bir iş birliği çerçevesine sahip üst düzey bir Çin-Zimbabve ortak kader topluluğu oluşturma konusunda önemli bir fikir birliğine vardıklarını ve bunun Çin-Zimbabve ilişkilerinin gelişimi için yeni bir stratejik rehberlik sağladığını söyledi. Çin, Zimbabve’nin egemenliğini, güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını korumasında Zimbabve’yi destekliyor. Çin, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 45. yıldönümünü, iki devlet başkanının ulaştığı önemli fikir birliği ve zirve sonuçlarını hayata geçirmek, yüksek kaliteli Kuşak ve Yol iş birliğini Zimbabve’nin Vizyon 2030’uyla derinlemesine bütünleştirmek ve Zimbabve’nin modernleşme sürecini hızlandırmasına yardımcı olmak için yatırım, ticaret, altyapı, temiz enerji, dijital ekonomi ve diğer alanlarda karşılıklı yarar sağlayan iş birliğini teşvik etmek için bir fırsat olarak değerlendirmeye istekli”.

Çinli konuk ÇKP ve ZANU-PF’nin iyi yoldaşlar ve kardeşler olduğunu da sözlerine ekledi. ÇKP, iki taraf arasındaki siyasi diyaloğu güçlendirmeye, devlet yönetimi ve idaresinde deneyim paylaşımını derinleştirmeye ve yönetim kapasitelerini ortaklaşa geliştirmek için Parti okulları inşa etme ve kadro eğitimi gibi alanlarda iş birliğini güçlendirmeye isteklidir.

Mozambik

Zirvede konuşan FRELIMO Partisi Başkanı ve Mozambik Cumhurbaşkanı Daniel Chapo, Mozambik ve Çin arasındaki dostluğun uzun bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Mozambik’in her zaman Çin’in yanında olacağını ve değişken uluslararası durumun getirdiği zorlukları birlikte ele almak için ikili ve çok taraflı iletişim ve koordinasyonu artırmaya istekli olduğunu belirtti. ÇKP’yi sürekli büyümesi ve Çin’in kalkınmasına öncülük etmedeki olağanüstü başarıları için tebrik etti.

FRELIMO ve ÇKP’nin iyi kardeşler ve ortaklar olduğunu, ÇKP ile üst düzey alışverişleri güçlendirmeyi ve Çin’in reform ve kalkınma deneyiminden derinlemesine ders çıkararak FRELIMO’nun daha güçlü bir parti haline gelmesine, ülkenin modernleşme sürecini hızlandırmasına ve insanların yaşam standartlarını sürekli olarak iyileştirmesine yardımcı olmayı umduklarını belirtti.

 Mozambik liderine yanıt veren Çinli konuk Liu, ÇKP ve FRELIMO arasındaki dostluğun Çin-Mozambik ilişkilerinin siyasi temeli ve ilişkilerin eşsiz avantajı olduğunu söyledi. Yeni durumda ÇKP, FRELIMO ile siyasi diyaloğu güçlendirmeye, kadro ve devlet memuru eğitimi gibi alanlarda fikir alışverişini ve iş birliğini derinleştirmeye, karşılıklı anlayışı geliştirmeye ve yönetişim kapasitelerini iyileştirmeye isteklidir. Günümüz dünyasında Bir yüzyıldır görülmemiş köklü değişimler hız kazanıyor. Çin, FRELIMO da dahil olmak üzere altı Güney Afrika bölgesi kurtuluş hareketi ve dünya çapındaki diğer ilerici güçlerle dayanışma ve iş birliğini güçlendirmeye, risklere karşı koymak, zorluklarla başa çıkmak ve Küresel Güney ülkelerinin ortak kalkınmasını desteklemek için el ele vermeye devam edecektir”.

Angola

Angola Halk Kurtuluş Hareketi (MPLA) Başkan Yardımcısı Mara Quiosa, Angola ve Çin’in uzun süredir devam eden bir dostluk ve yakın iş birliği içinde olduğunu, iki partinin ve iki ülkenin sağlam ve güçlü bir ikili ilişkiye sahip olduklarını söyledi. Çin, Angola’nın önemli bir kalkınma ortağıdır. Çin, Angola’nın altyapı gelişimine önemli yardım ve destek sağlamıştır ve iki ülke arasındaki tarım, enerji, su koruma ve diğer alanlardaki derinlemesine iş birliği, Angola’nın ulusal kalkınmasını etkili bir şekilde desteklemiştir. Angola Halk Kurtuluş Hareketi MPLA, ÇKP ile dostane ilişkileri daha da derinleştirmeyi, iki taraf arasındaki personel değişimini artırmayı, fikir alışverişini ve kadro ve devlet memuru eğitiminde işbirliğini güçlendirmeyi ve ikili ilişkilerin daha da gelişmesini sağlamayı umuyor.

Ona yanıt veren Liu, bağımsızlığının 50. yıldönümü dolayısıyla Mara Quiosa ve Angola’yı tebrik etti ve Çin ile Angola’nın samimiyet, gerçek sonuçlar, dostluk ve iyi niyet paylaşan iyi dostlar, iyi ortaklar ve iyi kardeşler olduğunu söyledi. Son yıllarda, Cumhurbaşkanı Xi Jinping ve Cumhurbaşkanı Joao Lourenco birçok kez bir araya gelerek Çin-Angola ilişkilerinin yeni dönemdeki gelişimi konusunda önemli bir fikir birliğine vardılar ve rotayı belirlediler. Çin, iki devlet başkanının vardığı önemli fikir birliğine uymaya, siyasi olarak karşılıklı güveni derinleştirmeye, yüksek kaliteli Kuşak ve Yol iş birliğinin Angola 2050 stratejisiyle uyumunu güçlendirmeye ve tarım, altyapı ve maden ve mineral işleme gibi temel alanlarda karşılıklı yarar sağlayan iş birliği potansiyelini daha da keşfetmeye isteklidir. Bu sayede Angola’nın bağımsız kalkınmasını hızlandırmasına ve her iki ülke halkına daha fazla fayda sağlamasına yardımcı olacaktır”.

Chama Cha Mapinduzi (CCM)Hareketi Merkez Komitesi Üyesi ve eski Tanzanya Başbakanı Mizengo Pinda Pinda, zirvede yaptığı konuşmada Tanzanya ve Çin arasındaki dostluğun uluslararası iniş çıkışların sınavından başarıyla geçtiğini ve kırılmazlığını koruduğunu söyledi. Tanzanya, Çin’in olağanüstü kalkınma başarılarına hayranlık duyuyor ve Çin’in kalkınmaya verdiği güçlü destekten dolayı minnettardır. Tanzanya, Tanzanya ve komşu ülkeler için bölgesel ticaret ve lojistik verimliliğinin artırılmasına yardımcı olmak amacıyla Çin ile TAZARA Demiryolu’nun yenilenmesini ve geliştirilmesini hızlandırmayı umuyor. ÇKP, Mwalimu Julius Nyerere Liderlik Okulu’nun eğitim ve işleyişine verdiği destek ve altı Güney Afrika kurtuluş hareketinin kalkınma hedeflerini gerçekleştirmelerine yardımcı olduğu için ÇKP’ye teşekkür etti.

Ona yanıt veran Çinli konuk hayet başkanı Liu, Çin ve Tanzanya arasındaki dostluğun, iki ülkenin eski nesil liderlerinin ulusal kurtuluş mücadelesinde hem sevinci hem de üzüntüyü paylaşmalarına, ulusal yenilenme arayışında karşılıklı saygı ve güven temelinde gelişmelerine ve iki tarafın modernleşme yolunda birlikte ilerlemesiyle daha da güçlenmelerine dayandığını söyledi. Bu dostluk, gelişmekte olan ülkeler arasında ortak kalkınma arayışında birlik ve iş birliğinin güzel bir örneği haline gelmiştir. Çin, Tanzanya’nın ulusal koşullarına uygun bir kalkınma yolu izlemesini, egemenliğini, ulusal güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını korumasını desteklemektedir.

Liu, ÇKP ve ÇKP’nin ortak ideallere sahip olduğunu, derin bir dostluğa sahip olduğunu ve yakın iş birliği içinde olduğunu da sözlerine ekledi. ÇKP, iki taraf arasındaki değişim ve iş birliğine ilişkin mutabakat zaptını uygulamak, üst düzey değişimleri ve siyasi diyaloğu geliştirmek, yoksulluğun azaltılması, yolsuzlukla mücadele ve tarımsal kalkınma gibi ortak ilgi alanlarına ilişkin yönetişim konularında deneyim paylaşımını derinleştirmek ve her iki tarafın da Parti yapılanmasını ortaklaşa geliştirmek ve yönetişim ve ulusal kalkınma ortak amaçlarına daha iyi hizmet etmek amacıyla Mwalimu Julius Nyerere Liderlik Okulu’nun gelişimini desteklemek için ÇKP ile çalışmaya isteklidir”.

Çin-Güney Afrika Cumhuriyeti

Zirve toplantısında ANC Genel Sekreteri Fikile Mbalula ile bir araya gelen Çin heyeti başkanı Liu, Çin ve Güney Afrika arasında 27 yıl önce diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana iki ülkenin her zaman birbirlerine saygı duyup destek verdiğini, birbirlerine eşit davrandığını ve kazan-kazan iş birliği sağladığını, Çin ile Afrika ülkeleri ve Küresel Güney ülkeleri arasında dostça alışveriş ve karşılıklı yardımlaşmanın güzel bir örneğini oluşturduğunu söyledi. Başkan Xi Jinping ve Başkan Cyril Ramaphosa birçok kez bir araya gelerek Çin-Güney Afrika ilişkilerini yeni dönemde çok yönlü stratejik bir iş birliği ortaklığı düzeyine yükselttiler ve ortak bir geleceğe sahip üst düzey bir Çin-Güney Afrika ortak kader topluluğunun birlikte inşa edilmesi ve Çin-Güney Afrika ilişkilerinin “altın çağına” taşınması konusunda önemli bir fikir birliğine vardılar.

Liu, ÇKP ve ANC’nin iyi yoldaşlar ve kardeşler olduğunu da sözlerine ekledi. Yeni koşullar altında ÇKP, iki parti arasındaki değişim ve iş birliğine ilişkin mutabakat zaptını uygulamaya, ANC ile kurumsallaşmış alışverişleri daha da derinleştirmeye, üst düzey işbirliğini ve görüşmeleri geliştirmeye isteklidir. “ÇKP ve ANC birlikte kurumsallaşmış etkileşimleri daha da derinleştirmek, üst düzey etkileşimleri ve siyasi diyaloğu geliştirmek, devlet yönetimi ve idaresinde deneyim paylaşımını güçlendirmek, partiler arası kanallar aracılığıyla iki taraf arasında pratik iş birliğini teşvik etmek ve Çin-Güney Afrika ilişkilerinin sürekli ve sağlıklı gelişimi için güçlü bir siyasi güvence sağlamak için çalışmalıdır..” “ ÇKP, BRICS+ ;Siyasi Partiler Diyaloğu gibi mekanizmalardan yararlanmak, Küresel Güney ülkeleri arasında birlik ve iş birliğini güçlendirmek, risklere birlikte karşı koymak ve ortak zorluklarla mücadele etmek ve daha adil ve eşitlikçi bir uluslararası düzen için çalışmak üzere iktidar partisi ANC ile birlikte çalışmaya isteklidir”.

Bu kez Güney Afrika’da düzenlenen Güney Afrika Bölgesi Kurtuluş Hareketleri Zirvesi, ilerici güçlerin el ele verip dış müdahalelere birlikte karşı çıktığı yönünde güçlü bir mesaj verdi.

Güney Afrika lideri Mbalula cevabi konuşmasında şu vurguları yaptı:  Güney Afrika’nın, Çin’in uzun süredir Güney Afrika’nın ulusal kalkınmasına ve demokratikleşmesine sağladığı değerli desteği takdir ediyoruz. ANC ve ÇKP, uzun vadeli görüşmeler yoluyla derin ortak duygular geliştirerek iki ülkenin ortak kalkınmasını ve refahını etkili bir şekilde desteklediler. ANC, ideolojik çalışma ve kadro ve devlet memuru eğitimi gibi alanlarda ÇKP ile etkileşimi güçlendirmeyi ve ticaret, yatırım ve diğer alanlarda pratik iş birliğini teşvik ederek iki halka daha somut faydalar sağlamayı umuyor”.

Ayrıca ANC Genel Saymanı Gwen Ramokgopa ile görüşen Liu, bugünkü oldukça karmaşık ve istikrarsız bir uluslararası durum karşısında, ÇKP ve Güney Afrika’nın Eski Kurtuluş Hareketleri de dahil olmak üzere Küresel Güney ülkelerindeki siyasi partilerin birlik ve iş birliğini güçlendirmelerinin, küresel zorluklarla ortaklaşa mücadele etmelerinin ve daha adil ve rasyonel bir uluslararası düzenin kurulmasını teşvik etmelerinin daha da gerekli olduğunu söyledi.” “ANC ÇKP ile dostane ilişkilerine değer vermektedir ve ANC ile güçlü bir şekilde dayanışma içinde olmaya devam edecektir, iki parti arasındaki değişim ve iş birliği mutabakat zaptını uygulamaya koyacak, devlet yönetimi ve idaresi alanındaki deneyim paylaşımını derinleştirecek ve karşılıklı fayda ve kazan-kazan sonuçları elde etmek için “siyasi parti +” kanalıyla tarım, madencilik ve gayrimenkul alanlarında pratik iş birliğini teşvik edecektir”.

ANC Genel Saymanı Gwen Ramokgopa, Güney Afrika Bölgesi Kurtuluş Hareketleri Zirvesi’nin düzenlenmesinin, Küresel Güney’in ilerici güçlerini birleştirmeye, dünyada gerçek çok taraflılığı uygulamaya ve uluslararası adalet ve hakkaniyeti korumaya yararlı bir zirve olduğunu söyledi. Güney Afrika, tek Çin ilkesine sıkı sıkıya bağlıdır. ANC, ÇKP ile kardeşçe ilişkilerine büyük önem vermekte, ÇKP’nin Çin’e liderlik etmede elde ettiği büyük kalkınma başarılarını ve dünya kalkınmasına sağladığı olumlu katkıları takdir etmektedir. ANC, iki taraf arasındaki etkileşimlerin derinliğini ve kapsamını daha da genişletmeyi, yolsuzlukla mücadele ve devlet yönetimi gibi alanlarda etkileşimleri ve karşılıklı öğrenmeyi güçlendirmeyi, her iki tarafın yönetişim kapasitelerini geliştirmeyi ve partiler arası kanallar aracılığıyla aralarındaki ekonomik ve ticari yatırım iş birliğini teşvik ederek iki ülkenin ortak kalkınmasını desteklemeyi umuyor.

Bir sonraki Güney Afrika Bölgesi Kurtuluş Hareketleri Zirvesi’ne Tanzanya Kurtuluş Hareketleri Konseyi ev sahipliği yapacak.

Filistin-Afrika ve Çin Dayanışması

Zirveye konuşmacı ve karar alıcı olarak katılan Filistin Fetih Hareketi (FKÖ) Merkez Komitesi Genel Sekreteri Cibril Racub ile görüşen Çin Heyeti lideri Liu, Çin’in Çin ve Filistin arasındaki geleneksel dostluğa büyük değer verdiğini söyledi. Uluslararası durum ne kadar olumsuz yönde değişirse değişsin, iki parti her zaman birbirlerine güvenmiş ve destek olmuş olan, iyi dost, ortak ve kardeştir. ÇKP, Fetih hareketi ile dostane ilişkiler geliştirmeye büyük önem vermekte ve iki taraf arasındaki etkileşimi derinleştirmeye ve Çin ile Filistin arasındaki stratejik ortaklığın sürekli gelişimini teşvik etmeye isteklidir.

Çin, Filistin halkının meşru ulusal haklarının geri kazanılması için haklı davasını kararlılıkla desteklemekte, Filistin’in Birleşmiş Milletler’e tam üyelik başvurusunu desteklemekte ve insani krizi etkili bir şekilde hafifletmek için Gazze’de sürdürülebilir bir ateşkesin derhal hayata geçirilmesini desteklemektedir. Çin, Filistin sorununun erken, acil,, kapsamlı, adil ve kalıcı bir çözümünü teşvik etmek için uluslararası toplumla birlikte çalışmaya ve aralıksız çaba göstermeye isteklidir. Çin, Filistin’de farklı partiler arasında iç uzlaşıyı her zaman desteklemiştir ve Filistin’de iç uzlaşının Filistin sorununun çözümü ve Orta Doğu’da barış ve istikrarın sağlanması yolunda önemli bir adım olduğuna inanmaktadır. Çin, Filistin’in dayanışma, birlik ve bağımsız devlet yapısını en kısa sürede hayata geçirmesini içtenlikle ummaktadır.

Ona yanıt veren FKÖ lideri Rajoub, Fetih’in Filistin ve Çin arasındaki derin dostluktan ve ÇKP ile uzun vadeli dostane iş birliğinden gurur duyduğunu söyledi. Çin’e, Filistin’in kalkınmasına yıllar içinde sağladığı muazzam yardım ve Filistinli gruplar arasında uzlaşıyı teşvik etme konusundaki önemli katkılarından dolayı teşekkür etti. Bu katkılar, Filistin’in bağımsız bir devlet kurması için olumlu koşullar yaratmış ve Filistin halkına yeni bir umut getirmiştir.

Bkz. Yeni Uluslararası Ekonomik Düzen Hareketi: https://sosyalistbirlik.com/?p=8006

  1. Günümüz dünyasının toplumsal sorunları ve toplumsal çelişmeleri çok katmanlıdır ve çeşitlilik gösteriyor. Kapitalist yolu izleyen ülkelerdeki büyük burjuvazi ve karşısında işçi sınıfı +geniş halk kitleleri arasındaki çelişmeler; kapitalist dünyanın büyük güçleri + Avrupa-ABD -Japonya arasındaki çelişmeler; Sosyalizmde ısrar eden ülkeler ile kapitalist dünyanın büyük güçleri arasındaki çelişmeler; bağımsızlık, egemenlik ve kendi kolektif kalkınma hakları ve daha adil bir dünya düzeni için ABD ve Batılı hegemonyacılığa karşı mücadele eden Küresel Güney ülkelerinin mücadeleleri; başta ABD olmak üzere çeşitli kapitalist ülkelerin iktidar ve muhalif partilerinin iklim/ekoloji krizine karşı gerici bir tutum alması ve ekonomik küreselleşmeyi frenleme ve geri çevirme çabaları…. Bugün, Trumpist popülistler Çin ve onun bir parçası olan Küresel Güney’in ekonomik küreselleşmeden büyük fedakarlıklar bahasına elde ettikleri kazançlara göz dikmiş ve ekonomik küreselleşmeyi frenleme ve geri çevirme çabalarına girişiyorlar. BRICS ülkelerine uygulanan yasadışı gümrük tarifeleri ve tehditler bunun ifadesidir. Fakat bu çabaların başarıya ulaşması ve ekonomik küreselleşmenin derinleşmesinin durdurulması olanaksızdır. İkincisi, Trumpist popülistler ve Liberaller her iki akım da birlikte ekonomik küreselleşmenin yeni bir yöne evrilmesine daha adil, eşitlikçi ve düzenli bir ekonomik küreselleşmenin ortaya çıkması talebini bastırmaya çalışıyorlar. Bu talebin sahibi ise bugünkü küreselleşmenin acı meyvelerini yiyen Küresel Güney ülkeleridir. ↩︎
Paylaş

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir