Marksizm, Engelsizm, Marksizm-Leninizm; Stalinizm ve Kruşçev’in Tutumu

Gao Fang

Marksizm-Leninizm Teriminin Kökleri ve Kullanımı

Bu makale ilk olarak Shandong Üniversitesi tarafından desteklenen Edebiyat, Tarih ve Felsefe Dergisi’nin 3.sayısında 2002 yılında basılmıştır. Makale aynı yıl Xinhua Digest’in 10.sayısında yeniden ve tekrar düzenlenerek yayınlanmıştır. Bilindiği gibi, “Marksizm-Leninizm” partimizin ve ülkemizin yönlendirici ideolojisi olduğundan Çin Komünist Partisi Tüzüğünde ve Çin Halk Cumhuriyeti Anayasasında da yer almıştır. Bu makalede aşağıdaki soruları tartışacağız: “Marksizm-Leninizm” ifadesi gerçekten ne zaman ortaya çıkmıştır? Hangi yazınsal alıntıda geçmektedir? Terim, hangi değişimlere uğramıştır? Bu soruların cevapları insanlar tarafından nadiren bilinir ve yazınımızda da bu konuda daha önce yapılmış bir araştırma yoktur. Marksizm-Leninizm hakkında derinlemesine bir anlayışa sahip olmak için, bu terimin etimolojisini ve evrimini etkili bir şekilde anlamak önemlidir. Şimdi, yapmış olduğum metinsel araştırmaya göre kısa bir analiz yapacağım.

Bölüm I.

“Marksizm” ve “Leninizm” ne zaman ayrı ayrı terimler olarak önerilmişti?

Hepimizin bildiği gibi, Marksizm Batı Avrupa’da 19.yüzyılın ortalarında doğdu ve Leninizm de Rusya’da 20.yüzyılın başlarında oluştu. Farklı iki toplumsal düşünce olan ve farklı zaman ve coğrafyalarda ortaya çıkmış olan Marksizm ve Leninizm neden daha birbirleriyle ilişkilendirildi ve tek bir kelime içinde birleştirildi. Bunun için “Marksizm” ve “Leninizm” terimlerini ortaya çıktıkları zamana kadar—geriye doğru– takip edip, insanların bunlar hakkındaki kavrayışlarını incelememiz gerekecek.
Alman düşünürler Karl Marx ve Friedrich Engels proletarya ve insanlığın kurtuluşunun bilimini 1842’den itibaren oluşturmaya başlamışlardı. Ancak, onlar ve yoldaşları bu kapsamlı ve derin bilimi uzun bir süre Marksizm olarak adlandırmadılar, çünkü Marx kendisini vurgulayan ve onu işaret eden bu kelimeyi hiçbir zaman kabul etmemişti. Sadece Rus anarşisti Bakunin ve arkadaşları, 1860 ve 1870’lerde “Marksizm” ve “Marksist” kelimelerini olumsuz ve aşağılayıcı anlamda kullanmışlardı. Bakunin ve arkadaşları, Marx’ın onlara güçlü bir şekilde karşı çıkan ilk öncüler olduğunu çok iyi biliyorlar, bu yüzden Marx’ın adını vurgulamak ve ona karşı savaşmak isteğindeydiler. 1870’lerin sonlarında, “Fransa’daki Marksistler kendilerini Marksist olarak ilan etmişlerdi, ama bunlar arasında bir dogmatizm ve sekterlik eğilimleri bulunuyordu. Bu nedenle onlara yönelik olarak Marx şöyle demişti: “Tek bildiğim benim Marksist olmadığımdır.” Engels’in daha sonraları defalarda belirttiği gibi, Marx, “Marksizm” o günlerde (1870’lerin sonlarına doğru) destekçileri arasında hızla yayılırken, böyle (dogmatik) “öğrencileri” olacağını da öngörmüştü. O zaman, Engels de şöyle bir yorumda bulunmuştu: “”Tek bildiğim benim Marksist olmadığımdır.”[1]

Dolayısıyla, Marx’ın yaklaşımı hem olumsuz hem de olumlu yönleriyle değerlendirilebilir, Marx’ın kendisi “Marksizm” kelimesini desteklememişti. O, sadece yeni doktrinini “yeni materyalizm”, “komünizm” veya “bilimsel sosyalizm” “pratik materyalist” olarak adlandırmış ve tarihte bireyin rolünü vurgulamak istememişti. Marx’ın 14 Mart 1883’teki ölümünden itibaren, bazı ülkelerdeki ileri işçiler ve sosyalistler, Marx’ın teorik alanda yaptığı büyük katkıyı olumlamak amacıyla “Marksizm” kelimesini kullanmaya başladılar. Örneğin, 18 Mart 1883 tarihli New York Halkın Günlüğü Gazetesindeki “Bir Alman sosyalisti” adıyla imzalanmış anma yazısında, “Marksizm teorisine özel teşekkürler” cümlesi geçmektedir. Bu gazete aynı tarihte bir ünlü Rus sosyalist olan, Almanya’daki Die Volkszeitung’un (Halkın Gazetesi) baş editörü olan Sergey Shevitch’in makalesini de yayınlamıştır. Bu makale şöyle diyordu: “Marksist düşüncenin yaygınlık kazanması diğer ülkelerde Almanya’da olduğundan da öncedir.”[2]

Aynı yılın 6 Nisan’ında, bir Alman sosyalist teorisyeni olan Karl Kautsky, Avusturya Sosyal Demokrat Parti’nin Viyana’da basılan yayın organı Truth’un (Hakikat’in ) 7.sayısında bir makale yayınlamış ve “Marksizm” [3]terimini resmen ortaya koymuştur. Engels de daha önceleri “Marx’ın ekonomi teorisi ve Marx’ın tarihsel teorisi” ifadelerini kullanmıştı. 1886’dan sonra Engels de “Marksizm” terimini kullanmaya başlamıştır[4]. Ardından, “Marksizm” terimi geniş çapta kabul gördü ve farklı ülkelerdeki Marksistler tarafından kullanılmaya başlandı.

Aynı şekilde, “Leninizm” teriminin ilk olarak Lenin’in muhalifleri ve Menşevik lider Martov tarafından aşağılayıcı bir terim olarak 1903’te “Leninizm’e” karşı bir başkaldırı” amacıyla kullanılmıştır. Plehanov da “Leninizm’in” çeşitli “hatalarını” Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin 1906’daki 4.Kongresinde eleştirmiştir. Menşeviklerin bakışına göre, “Leninizm” Marksizm’den ayrılan bir sapkınlıktı. Bu yüzden, Menşevikler, söylemlerinde kendilerinden menkul bir biçimde, “Marksizm’e inandıklarını düşünüyorlar ama mücadelelerinde Leninizm’e” karşı çıkıyorlardı.  Lenin’in 1923’teki ciddi hastalığının sonrasından itibaren, Bolşevikler “Leninizm’i” övgü anlamında kullanmaya başladılar. O sırada, Lenin artık görevlerini yapamıyor ve hiçbir toplantıya katılamıyordu. Aksi takdirde, kendisini kişisel olarak öne çıkaran böyle bir sözü onaylamayacağı açıktır. O yılın 24 Mart’ında; Rus Komünist Partisi Merkez Komitesi Politik Büro üyesi Kamanev Pravda’da Leninizmin Düzelttikleri başlıklı bir makale yayınladı. Yine aynı yılın 19 Nisanında, partinin 12.Kongresinin Merkez Komitesi raporunun sonuç bölümünde, Merkez Komite Genel Sekreteri Stalin, şöyle yazmıştı: “Merkez Komitesinde, bağımsız düşünen insanlara ihtiyacımız var, ama Leninizm’e bağlı olmaksızın bağımsız düşünen insanlara değil.”[5]

Rusya Komünist Partisi Merkez Komitesi Politik Büro üyesi ve Komünist Enternasyonal Başkanı Zinoviev de Lenin’e süikastın  5.yılında bir makale yayınlamıştı. Bu makale şöyle diyordu: “Leninizm kavramı çağdaş komünizmin eş anlamlısıdır”[6]. Lenin, 18 Ocak 1924’te ciddi bir şekilde hastayken, Rusya Komünist Partisi (Bolşevik) 13.Kongresinin sonuç kararında, “tüm örgütlenmelerimizde, bir Lenin çalışma kurulu kurulacaktır,” resmen yer aldı.”[7]

21 Ocak’ta Lenin vefat etti. Tüm Parti Üyelerine ve tüm Emekçi Halk’a Rusya Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin (Bolşevik) 22 Ocak tarihli Tüm Parti Üyelerine ve tüm Emekçi Halk’a başlıklı duyurusunda “Leninizm” terimi resmen kullanılmıştı. Yazar Popov ve Diaghilev birlikte– Lenin’in ölümünden iki gün sonra—hızlı bir çalıma ile Lenin’in Hayatı ve Leninizm başlıklı çalışmayı yayınladılar. Kitap bir gün içinde hızla basıldı ve Leninizm halk tarafından tüm ülkede güçlü bir şekilde kabul gördü. Parti liderleri Stalin, Zinoviev ve Buharin hemen dikkatli konuşmalar yaptılar ve Leninizm kavramı üzerine açıklayıcı yazılar yayınladılar. Böylece Leninizm’in Rusya’da ilk kez Lenin’in ciddi şekilde hastalanması, hastalığının ölümcül hale gelmesi ve ölümünün ardından ortaya konduğunu görüyoruz.

Bölüm II.

Komintern‘in 5.Kongresi “Marksizm – Leninizm” terimini neden öne sürmüştü?

Lenin’in ölümünden beş ay sonra, toplanan 3.Enternasyonal’in (Komintern) 5.Kongresinden itibaren, “Marksizm” ve “Leninizm” tek kelime halinde yazılıp, ilk kez “Marksizm-Leninizm” olarak kullanılmaya başlanmıştır. [8]. 8 Temmuz 1924 tarihli Komintern Kongresi’nin kapanışından benimsenen Komintern ve Şubelerinin Propaganda Çalışmaları Üzerine Taslak (Outline of the Publicity Work of the Comintern and its Branches) başlıklı belgede şunlar belirtilmiştir: “Komintern ve Şubelerinin en önemli görevlerinden biri bu ileri Marksizm-Leninizm teorisini partinin üyelerinin ortak varlığı ve niteliği haline getirmektir.” “Her komünistin Marksist-Leninist teoriyi çok iyi bir şekilde öğrenmesinin propaganda çalışmasının en önkoşulu olduğunun önemini anlamasını sağlamalıyız.”[9]

Neden Komintern’in 5.Kongresi “Marksizm” ve “Leninizm” teorilerini “Marksizm-Leninizm” olarak birleştirmiş ve zamanı ve uzamı aşan bir kavram olarak Marksizm-Leninizm üzerinde karar kılmıştı? O zamanki belgeler ve konuya ilişkin yazılı çalışmaların açıklamaları incelendiğinde, sanırım aşağıdaki beş neden öne çıkmaktadır:

Birincisi, 1914’de, I.Dünya Savaşının patlak vermesi ve 1918’de savaşın sona erdiği koşullarda İkinci Enternasyonal Marksizm’e tam bir ihanette bulunmuştu. 3.Enternasyonal “Marksizm-Leninizmle” ilgili yukarıdaki önerisiyle birlikte (5.Kongre’de) 2.Enternasyonal’deki sözde Marksizm’ine karşı çıktığını ve Leninizmi, devrimci Marksizmin yeniden canlanması olduğunu ve Leninizmin savunduğu her savın proleteryanın gündelik mücadelesinde pratik bir önemi olduğunu göstermek istemişti. [10] Marksizm-Leninizm Marksizmin yeniden doğuşu olduğundan, Marksizm ve Leninizm terimleri bütünleştirilmeli veya birleşmeliydi.

İkincisi, bu tutum “Marksizm’i Leninizm’in karşısına koymaktan kaçınmayı, yani, Marx ve Engels’in zamanının veya döneminin Marksizmini , Leninizme ile karşı karşıya getirmekten kaçınmayı” hedeflemişti. [11] Diğer bir deyişle, hem Marksizmin hem de Leninizmin günümüze ve bizlere devamlılık gösteren bir çizgide geldiği vurgulanmak istenmişti.  Her ikisi de proleteryanın ideolojisiydi ve her ikisi de proletarya ve insanlığın kurtuluşunu başarmayı amaçlamaktaydı. Dahası, Leninizm, Marksizmin yeni tarihsel koşullar içinde kaydettiği yeni bir gelişmeyi ve zenginleşmeyi ifade etmekteydi ve Leninizm Menşeviklerin ve İkinci Enternasyonal’in çeşitli partilerinin savunduğu gibi Marksizm’den bir sapma olarak kabul edilemezdi.

Üçüncüsü, alınan bu tutum Leninizmin evrensel anlamını ortaya koymayı hedeflemişti. Lenin’in ölümünün ardından, Rusya Komünist Partisi (Bolşevik) liderlerinin Leninizmin ne olduğuna dair düşünceleri de belirli bir gelişim ve değişim süreci geçirmişti.

Merkez Komitesi Politik Büro üyesi ve Komintern Başkanı olan Zinoviev’in 30 Kasım 1924 tarihli Pravda’daki Bolşevizm ve Troçkizm adlı makalesinde, Zinoviev “Leninizm’i emperyalist savaşlar ve dünya devrimi döneminin Marksizmi olduğunu , onun doğrudan bir biçimde köylülüğün egemen olduğu bir ülkede doğan, Marksizm” olarak ele almıştı.  

Bu tanımda, Rusya’nın daha az gelişmiş, çoğunluğu köylülerden oluşan bir ülke olarak özel koşulları yansıtılmıştı ki, bunun gerçekçi bir şey olduğu söyleyebilirim. Ancak, bir yıl sonra Zinoviev böyle bir tanımın uygunsuz ve yetersiz olduğunu hissetmiş ve Leninizmin evrensel boyutuna ve evrensel önemine daha fazla vurgu yapmak gerektiğini hissetmiştir. Bu yüzden, Zinoviev 1924 sonu ve 1925 başları arasında yazdığı, Leninizmin Araştırma ve İncelemesine Giriş ((Introduction to Study of Leninism) -adlı çalışmasında dah önceki tanımını “Leninizm tekelci kapitalizm (emperyalizm) döneminin Marksizmi ve aynı zamanda emperyalist savaş döneminin ve ulusal kurtuluş hareketi nin ve proletaryanın devrim döneminin Marksizmi olarak değiştirmiştir.”[12]

Komintern’in 5.Kongresinde, “Marksizm-Leninizm” terimini öneren Zinoviev’di. Dahası, 5.Kongrenin belgelerinde, Leninizm temelde Stalin’in ifadesiyle aynı olan “Emperyalizm döneminin ve proletarya devrimi çağının Marksizmi”[13], olarak tanımlanmıştır. Komintern’in 5.Kongre belgelerinde verilen tanım Leninizmi, Stalin’in Leninizmin Temelleri adlı 1924 yılının Nisan’ından Mayıs ayının ortasına kadar Pravda’da yayınlanan yazıdaki tanımla uyuşuyordu ve “Leninizm emperyalizm ve proleterya devrimi çağının Marksizmidir” formülünü benimsiyordu. Stalin, bu yazıda tam olarak, Leninizmin “proleterya devriminin, özellikle de proleterya diktatörlüğünün teori ve stratejisi olduğunu” yazmıştı.”[14]

Yukarıda anlattıklarımıza göre, Leninizmin evrenselliği ve evrensel önemine dayanan bu tanım ve Marksizm ve Leninizmin tek bir terim olarak birleştirilmesiKomintern önderliği içindegüçlü bir pozisyona sahip olan Rusya Komünist Partisi’nin (Bolşevik) önderlerinin bakış açısını yansıttığı söylenebilir. O günlerde Batı Avrupa’daki komünist hareketin bazı liderleri, Leninizm’in bazı temel görüşlerinin sadece Rusya gibi az gelişkin ülkeler açısından geçerli olduğunu düşünmekte, diğer yandan Sovyetler Birliği Komünist Partisinin (Bolşevik) liderleri büyük bir çaba sarfederek Leninizm uluslararası ve evrensel olarak önemsenmiyormuş yapmışlar ve bu çaba içinde Marksizm and Leninizmi tek bir terim olarak birleştirmeyi savunmuşlardı.  Böylece onlar dünyanın diğer ülkelerindeki komünist partilerin yönlendirici ideolojilerini ortaklaştırmak ve aynılaştırmak istemişlerdi.

Dördüncüsü, Komintern’in aldığı tutum “aşağıdaki ifadelerde görüleceği gibi her türlü mekanik sınıflandırmadan kaçınmayı hedeflemişti. “Marksizm işçi sınıfı hareketinin teorisi Leninizm ise işçi sınıfı hareketinin pratiğidir.” Komintern’in görüşüne göre, böylesi bir yaklaşım doğru olamazdı, aslında, hem Marksizm, hem de Leninizm işçi sınıfının kurtuluş mücadelesinin teori ve pratiğini içermekteydi. Her ikisi de “devrimci teori ve pratiğin” birleştirilmesiydi.[15]

Yukarıdaki söz konusu ayrımı yapan sadece İkinci Enternasyonal değil, Rus Komünist Partisin’deki (Bolşevik) bazı kişiler de bu görüşteydiler. Sverdlov Komünist Üniversitesi rektörü M.N Liadov Leninizm başlıklı raporunda, “Leninizm uygulama (pratikte) içindeki Marksizmdir uygulamasıdır,” görüşünü savunmuştu[16].Komintern’in 5.Kongresi nde “Marksizm-Leninizm” üzerine üzerinde anlaşılan tanım bu tür ayırma fikrine karşıydı.

Beşincisi Komintern’in “Marksizm-Leninizm” önerisi bazı insanların o günlerde teori ve stratejiyi mekanik olarak ayıran bazı görüşlere karşı çıkmaktaydı. Örneğin, Marksizm Bayrağı Altında adlı felsefi ve beşeri bilimler dergisinde yayınlanan bir makalede Buharin şöyle yazmıştı: “Marksizm proletarya devriminin bilimsel teorisidir ve Leninizm de Marksist teori temelinde proletarya devrimi mücadelelerinin strateji ve taktikleridir.”[17]

Lenin’in ölümünden birkaç hafta sonra, 17 Şubat 1924’te, Rus Komünist Partisi (Bolşevik) Merkez Komitesi Politik Büro üyesi ve ünlü teorisyen Buharin, o günlerde Komünist Akademisi profesörlerinin hazırladığı „Marksist Lenin“ başlıklı raporda yer alan bu hatalı eğilimi eleştirmişti.

Buharin bu yazıda “Leninizmi” bir teori ve taktikler sistemi olarak değerlendiirmişti. Ayrıca aşağıdaki örneği de vermişti: “Kızıl profesörler okulunda sallandırılan bayrakta, şöyle bir cümle bulunuyor “bilim olarak Marksizm ve strateji olarak Leninizm bizim bayrağımızdır.” “Bence böyle bir ayrım son derece uygunsuzdur.” .. “İdeolojik mücadele cephesinin ön saflarında bulunan bu kızıl profesörlerin teoriyi ve mücadele pratiğini böylesi ayırmaları kesinlikle uygun değildir. “[18] “Bir başka deyişle, Leninizm mücadele pratiği için strateji sağlamakla kalmaz sistematik ve bilimsel bir teorik sistem de sağlamaktadır.”

Stalin’in yukarıda söz edilen Leninizm tanımı, da Leninizmin proletarya devrimi ve proleterya diktatörlüğü olarak iki içerikli bir tanm olduğunu savunmuştur. Kanımca, bu da gayet yerinde bir tanımdı.

Yukarıda anlattıklarımızdan da görülebileceği gibi, Komintern’in 8 Temmuz 1924 tarihli 5.Kongresi’nde ilk kez önerilmiş olan “Marksizm-Leninizm” (birleşik terim) uluslararası komünist hareketin saflarında o sıralarda hüküm süren farklı düşünceleri anlayışları eleştirmeyi ve Kominternin ideolojik temelini ve çeşitli ülkelerin komünist partilerini bu yorum altında– yönlendirici ideoloji bakımından–birleştirmeyi hedef almıştı. 5.Kongreden sonra, çeşitli ülkelerin komünist partileri bu kararı bir kriter olarak kabul ettiler ve bu temelde “Marksizm-Leninizm” terimini kullandılar. ÇKP belgelerinde, “Marksizm-Leninizm” terimi ilk olarak 1924 yılının Ocak ayındaki ÇKP 4.Kongresinin propaganda çalışmaları üzerine karar belgesinde kullanılmıştır. Mao Zedong’un çalışmalarında, “Marksizm-Leninizm” terimi, ise ilk olarak, 1929 yılının Aralık ayında yapılan Dördüncü Kızıl Ordu 9.Kongresi’nde kendisi tarafından hazırlanmış karar belgesinde kullanılmıştır.[19]“Marksizm-Leninizm” için “Ma Lie Zhu Yi” olarak söz edilmesi muhtemelen sadece Çince harflar ve Çin yazım geleneğinden dolayıdır ve birçok Çin harflerini kullanan Japonca’da bile “Ma Lie Zhu Yi” gibi bir söz yoktur    

Bölüm III.

1924’ten sonra “Marksizm-Leninizm” terimi neden pek nadir kullanılmıştı?

“Marksizm-Leninizm” terimi Komintern ve SBKP belgelerinde, ilk kez 1924’te ortaya çıkışından sonraki on yıl içinde pek sık kullanılmamıştır. Bazen, “Marksizm” kullanılmış ve daha sık olarak da “Leninizm” kullanılmıştır Bunun nedeni neydi? Bu soruyu şöyle yanıtlayabiliriz;  Komintern’in 1925 yılının Mart ayında gerçekleştirdiği 5.Komintern İcra Heyeti Genişletilmiş Genel Kurulu toplantısı, Komintern’e bağlı olan ülke partilerinin Bolşevikleştirilmesi kararını benimsemiştir. Karar şu ifadeleri içermişti: “Komintern’in şubeleri hakiki bir komünist partisine ancak ve ancak Leninizm bayrağı altında dönüşebilir.” …”Marksizmsiz bir Leninizm yoktur. Aksine, Leninizm, her şeyden önce, 20.yüzyılın başından günümüze kadar sürmüş olan bir dizi şiddetli ve cesur devrimci hareketlerin deneyimlerinin yanı sıra, Rusya’daki üç devrimin deneyimlerini kullanarak Marksizmi zenginleştirmiştir. Ayrıca bu karar, Leninizmin Marksizmi zenginleştirdiği ve Marksizmi geliştirdiği 11 hususu  sıralamıştır. Karar şu ifadeyi içermiştir: “Leninizm aynı zamanda Marksizmin 2.Enternasyonal’in lideri Kautsky gibi insanların çarpıtmalarını düzeltmiştir.” Bu yüzden, “şu anki durumda, Leninizm savunulmaz ise devrimci Marksizm de olamayacaktır.” [20]

Böylece, Komintern çeşitli ülkelerdeki komünist partilerin Bolşevikleşmesini talep etmiştir. Aslında, bu kararın amacı diğer partilerin Sovyetler Birliği Komünist Partisinin politikalarının yansıtıcıları haline getirillmesiydi. Kanımca, bu yüzden, “Marksizm-Leninizmden” çok Leninizm’e vurgu yapılmıştı.

Bu anlamda yaptığım araştırmada, Komintern’in çok sayıda belgesi arasında -kuruluşundan yıllar sonra- sadece 1928 yılının Ağustos ayında yapılan Komintern’in 6.Kongresinin Sömürge ve Yarı Sömürgelerde Devrimci Hareketlerin Ana Hatları başlıklı karar belgesinde, şu ifadeyi bulabildim: “komünistler Marksizm-Leninizmin bazı önemli çalışmalarını –azami ölçüde– sömürge ülkelerin dillerine çevirip yayınlamalı ve Marksizm-Leninizmin sistematik olarak propagandasını yapmalıdır,” [21] Diğer çoğunluk durumlarda, Komintern belgelerinde “Leninizm” sık olarak kullanılmış ve “Marksizm” de ayrı bir terim olarak kullanılmıştır.

Stalin, bu sorun ve soru üzerine 1925 yılının Ekim ayında başka bir açıklama yapmıştır. O zaman, Sovyetler Birliği’nin Komsomolskaya gazetesi Stalin’e şöyle sormuştur: Komünist Gençlik Birliği pratik çalışmalarını Marksizm ve Leninizm’in araştırılması ve incelemesi ile birleştirmeli midir?

Stalin bu soruya şu yanıtı vermişti: “Kanımca, bu tür bir kullanım insanları Marksizmin bir şey Leninizm’in ise başka bir şey olduğunu düşünmeye itebilir; insanlar bir kişinin Marksist olmadan da Leninist olabileceğini düşünebilir. Bu düşünüş biçimi doğru kabul edilemez. Leninizm, Lenin’in öğretisi eksi Marksizm değildir. Leninizm, emperyalist dönemin ve proletarya devriminin Marksizmidir. Başka türlü ifade etmek gerekirse Leninizm, hem Marx tarafından önerilen bütün teorileri artı, Lenin’in bizzat kendisinin Marksizmin hazinesine eklediği bir dizi yeni unsurları içerir (proletarya diktatörlüğü, köylülük sorunu, ulusal sorun, proletarya partisi, reformizmin toplumsal kaynakları, komünist çizgiden temel sapmalar ile ilgili teorilerde ilaveler yapmıştır vb.).Bu nedenle bu sorunu tanımlarken onları ayıran tek bir “Marksizm ve Leninizm” tümcesi yerine (çünkü aslında bu ikisi temel olarak aynıdır ) Marksizmden veya Leninizmden söz etmek daha doğru olur.”[22]

Sovyet Komünist Partisi ve Stalin, Leninizmin Marksizmi kapsadığını düşündüğünden dolayı, uzun yıllar boyunca, “Leninizmi” daha sık kullanmıştır, Stalin, bazen “Marksizmi” kullanmış, bazen de “Markizm ve Leninizm” ifadesi kullanılmıştır.[23] Stalin, sadece, 1928’de, Almanya Komünist Partisi’ndeki farklı gruplar hakkında konuşurken şöyle demiştir: “Sağcıların Marksizm-Leninizm’i bırakmaları ve Komintern’e karşı çıkmak için ellerinden geleni yaptıklarını ispatlamak istemiyorum. “Ve partideki uzlaştırıcı unsurlar da sağcılara yardım ediyor. Bu tavır Marksizm-Leninizm’in asgari minimum gerekleriyle çelişmektedir.”[24] Stalin, aynı ay içinde, Ulusal Sorun ve Leninizm adlı makalesiyle ilgili yazışmalarında, “Marksizm-Leninizm’in cephaneliği cümlesini kullanmıştır.”[25]

Stalin, 1929 Nisanında, SBKP’de (Bolşevik) Sağ Sapma’sında, “Marksizm-Leninizm’in sınıf mücadelesi teorisinden” söz etmiştir. [26] Ancak, 1934 Şubatından itibaren, SBKP belgelerinde, ve Partinin 17.Kongresinde benimsenen parti tüzüğünün “parti üyelerinin ödevlerini” belirten bölümünde şu ifade kullanılmıştır: “Marksizm-Leninizm hakkında farkındalığımızı arttırmak ve Marksizm-Leninizmin temelini anlamak amacıyla büyük çaba gösterilmelidir. “[27]

1920’lerin ortalarından 1930’ların ortalarına kadar olan dönemde, SBKP ve SBKP tarafından sıkı bir biçimde kontrol edilen Komintern belgelerinde “Marksizm-Leninizm” nadiren oysa “Leninizm” ise daha sık kullanılmıştır. Diğer yandan, aynı bu dönemde, diğer ülkelerin komünist partilerinin, özellikle de Batılı gelişkin kapitalist ülkelerin komünist partilerinin belgelerinde, “Marksizmin” daha sık kullanılmış olduğunu söyleyebilirim. Bu Batılı partilerin liderlerinin zihinlerinin derinliklerinde, Leninizmin sadece Rusya veya Rusya’ya benzer geri kalmış ülkelere uygulanabilir olduğu görüşü olabilir ve Leninizmi çok fazla kullanmanın Marksizm’den uzaklaşma anlamına geldiğinden şüpheleniyor olabilirlerdi.

Bu düşünce özellikle Fransız Komünist Partisi’nde egemendi. Örneğin, Rusya’da doğmuş olan Fransız Komünist Partisi Merkez Komitesi üyesi Charles Rappoport (1865-1941), Rus devrimci hareketine katılmıştı, kendisi gazeteci ve felsefeciydi. 1920 yılında Fransız Komünist Partisi’ne katılışının ardından Merkez Komitesinin yayın organı olan Komünist Değerlendirme dergisinin baş editörü ve Merkez Komitesi üyesi olarak çalışmıştı. Sıklıkla kendini şaka yollu olarak Fransa’daki tek Marksist olarak adlandırırdı. 1925 yılının başlarında Fransız Komünist Partisi tarafından yapılan 4. ulusal kongrede, çoğu yoldaşın Bolşevizm’in özünü bilmediğini ve son günlerde Leninizmin ihmal edilerek onun yerine Marksizmin geçirilmesi eğiliminin” olduğunu eleştirmişti.[28] Aynı yılın Mart ayındaki 5.Komintern İcra Heyeti Genişletilmiş Genel Kurulu’nda, Zinoviev Rappoport’u ad vererek eleştirmiş ve Marksizm ve Leninizm’in—ikisinin– tutarlılığını savunarak o günlerde neden özellikle Leninizme vurgu yapıldığını açıklamıştır. Zinoviev şöyle bir yorum yapmıştır: “Çağımızda, Leninizm aynı zamanda çarpıtmaya uğratılmamış gerçek Marksizm” olarak görülmelidir. İkinci Enternasyonal’in Marksizm’i tanınmayacak ölçüde çarpıtmasından ve bayrağını lekelemeye başlamasından sonra, gerçek Marksizm canlılığını sadece Leninizm’le sürdürmektedir. Bu yüzden, farklı ülkelerdeki komünist partilerin Bolşevikleştirilmesi sadece Leninizm temelinde” olabilir.[29]

Bölüm IV.

“Marksizm-Leninizm” teriminin 1938 yılında yeniden vurgulanması ve bu terimin daha sonraki evrimi

SBKP ve Komintern Leninizm’i fazlasıyla vurgulamış ve propagandasını fazlaca yapmış olduğundan, Leninizm’i Marksizm-Leninizm’den ayırma şeklinde bir eğilim ortaya çıkmıştı. Ed notu: Komintern 1935’ten itibaren “ sol” hatalarını düzeltmeye başlamıştı. Bu nedenle, 1938’den itibaren, SBKP ve Komintern “Marksist-Leniniszmin” teorisinin bayrağını etkili bir şekilde yükseltmeyi tekrar önerdi. O yılın 1 Ekiminde, Sovyetler Birliği, Merkez Komitesine bağlı bir özel görev komitesi tarafından hazırlanan ve SBKP (Bolşevik) Merkez Komitesi’nce incelenip onaylanan–aslında, bu ünlü kitapçık esas olarak Stalin tarafından düzeltilmiştir- Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik) Tarihi Kısa Ders yayınlanmıştı.  14 Kasım’da, Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik) Tarihi Kısa Ders’in yayınlanmasının ardından SBKP Merkez Komitesi Partinin Propaganda Çalışmaları üzerine bir karar almıştı:

Bu kararda , SBKP Merkez Komitesi’nin bu kitabı hazırlayarak çözmeyi amaçladığı, sorunlardan birinin son dönemlerde propaganda çalışmalarında görülen Marksizmi ve Leninizm’i birbirinden ayıran sağlıksız olguyu aşmaktı. Böylesi bir ayırmanın sonucu olarak Leninizm insanlara öğretilirken, Leninizm bağımsız bir doktrine indirgenmiş ve Marksizm’den koparılmıştı. Leninizm’in Marksizm temelinde büyüdüğü ve geliştirildiiği olgusu ,aslında göz ardı edilmiş ve unutulmuştu. Marksizm Leninizmin temeliydi. Bu özü görmeyen ve bilmeyenler Leninizm’i kavrayamaz” veya anlayamazdı.”[30] Bu kitabın yayınlanması “suni olarak birbirinden ayrılan, birleşik ve iç uyuma sahip olan Marksist-Leninist doktrinin parçalarını tekrar birleştirmeyi” amaçlamıştı. [31]

Ardından, 24 Ağuston 1939’da, Fransa, Britanya, ABD, Almanya ve İtalya Komünist Partileri şu başlıklı bir karar almıştı: Komintern’in Şubelerinde Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik) Tarihi Kısa Ders’in Tanıtımı ve İncelenmesi ve Marksizm-Leninizm’in Propagandası Üzerine Karar. Bu kararda , bu kitabın “klasik Marksist-Leninist belgeler arasında çok önemli bir konuma sahip olduğu ” ve eğitim materyalleri arasında olması vurgulanıyordu. Bu kitap “Marksist-Leninist bilimin temel bilgilerini içeren özlü bir ansiklopedi” idi. “Kısa Ders kadar böylesi bir muazzam karşılık alan ve bu kadar kısa bir zaman içinde evrensel olarak yayılan Marksist-Leninist bir kitap” olmamıştı.[32] O zamandan itibaren , Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik) Tarihi Kısa Ders adlı eser komünist partilerin üyeleri ve çeşitli ülkelerde Marksizm-Leninizm’i incelemek isteyen kitleleri için ortak bir eğitim kitabıhaline gelmişti. Çeşitli ülkelerin komünist partileri Marksizm-Leninizm daha sık kullanmaya ve aynı zamanda Marksizm terimini de sık kullanmaya başladılar. Genel olarak, Leninizm’i tek olarak kullanılmamaya başlandı.

Ancak, 1930’ların ortalarından itibaren bu durum değişti. Yani Stalin’in SBKP’deki parti içi mücadelelerden zaferle çıkıp, kişisel iktidarını güçlendirmesiyle, toplumda ve partide Stalin’in ismi ve kişiliği etrafında yüceltme olgusunun çok güçlenmesi koşullarında bazı kişiler “Marksizm-Leninizm” teriminin arkasına yazılı veya sözlü olarak “Stalin doktrini” ve “Stalinizm” terimini eklemeye başladılar.

Örneğin, Sverdlov Üniversitesi’nde 30 Mayıs 1926’da mezuniyet töreninde yaptığı Öğrenim ve Yaşam adlı konuşmasında, SBKP Merkez Komitesi Politik Büro üyesi ve Tüm Sovyetler Birleşik Kongresi Merkez İcra Komitesi başkanı Kalinin şöyle demişti: “Bu dört yazarın (Marx, Engels, Lenin ve Plehanov) çalışmalarını okumak Marksizm’i anlamak için kesinlikle” yeterli olacaktır. [33] Ancak, Kalinin, 24 Mayıs 1934’te, Komsomolskaya Pravda yayınlanan “Çok Yönlü ve Bütünsel Gelişimin Tadına Varan Bir İnsan Olmak” adlı konuşmasında, dört yazarı Marx, Engels, Lenin ve Stalin olarak değiştirmiş ve bu adları yan yana koymuştu. Şöyle yazıyordu: “Bolşevik Partisi’nin gücü Marx, Engels, Lenin ve Stalin’in doktrinleriyle silahlanmış olmak ve bu silahı tam olarak kavramak demektir.”[34]

Aynı biçimde, Komintern İcra Komitesi tarafından 1934 yılının sonbaharında alınan bir kararda , Marx, Engels, Lenin ve Stalin’in yan yana yerleştirilmesi biçiminde bir kullanım ortaya çıkmıştı. Örneğin, bu karar Doğudaki Devrimci Hareket’le ilgili kısımda, “sömürgeler ve ezilen uluslar sorunu üzerine Marx, Engels, Lenin ve Stalin’in doktrinleri” şeklinde bir cümle kullanmıştı.[35] SBKP (Bolşevik) Merkez Komitesi üyesi ve Moskova şehri parti sekreteri Kruşçev, Moskova parti komiteleri ve Moskova’nın taban örgütü üyelerinin katıldığı, 28 Ekim 1936 tarihli konferanstaki konuşmasında konuşmasının oldukça önemli bir kısmında ideolojik eğitim çalışmasından söz etmiş ve partiye “Marx, Engels, Lenin ve Stalin’in doktrinlerinin propagandasını yapma çağrısı” yapmıştı[36]

Bu konuşma SBKP liderlerinin topluca Marx, Engels, Lenin ve Stalin’in teorilerinden söz etmeye başladıkları nokta olmuştur. Kruşçev , 1 Aralık 1936’da, Sovyetler (halk parlementosu) 8.Kongresi’ndeki Sovyet Anayasası üzerine konuşmasında daha da ileri gitmiş ve “anayasamız dünyanın altıda birini kapsayan bir toprakta zafer kazanan Marksizm-Leninizm-Stalinizm’e dayanıyor! Marksizm-Leninizm-Stanlinizm’in tüm dünyada zafer kazanacağına şüphe yoktur,” [37] ifadesini kullanmıştı. Komlntern eski genel sekreteri ve Bulgaristan Komünist Partisi’nin önemli lideri Dimitrov da 1948 yılının Aralık ayında, Bulgaristan Komünist Partisi 5.Kongresi’nde sunulan halk demokrasisi hakkında raporunda, “Leninizm-Stalinizm”[38] terimini kullanmış ve şöyle demişti: “Uluslararası komünist hareketin tüm deneyimleri eğer gerçek bir Leninist değilseniz asla gerçek bir Marksist olamayacağınızı ve gerçek bir Stalinist değilseniz asla gerçek bir Leninist olamayacağınızı” ortaya koymuştur. [39]

Kanımca, bugünlerde, bir yandan Stalinizmi ayrı olarak öne sürmek, yazmak nve onu Leninizm ile yan yana yerleştirmek açıkça uygunsuz görünüyor, diğer yandan Marksizm, Engelsizm, Leninizm ve Stalinizmin tüm bunların tutarlılığını vurgulamak da aynı şekilde uygunsuz görülüyor. Ancak, Stalin 5 Mart 1953’te öldüğünde, SBKP Merkez Komitesi, Sovyetler Birliği Bakanlar Kurulu ve Sovyetler Birliği Yüksek Sovyet Başbakanlık Heyeti’nin Tüm SBKP Üyelerine ve Tüm Emekçi Halka başlıklı duyurusunda resmen şöyle yazılmıştı: “Yaşasın Marx, Engels, Lenin ve Stalin’in büyük ve yenilmez doktrinleri !”[40]

Ancak, tarihsel gelişim genellikle büyük değişikliklere neden olabilmektedir. Üç yıl sonra, 1956 Şubat’ında, Kruşcev’in SBKP’nin 20.Kongresinde Stalin’in bir dizi ciddi hatasını açıklamasının ve eleştirmesinin ardından, Stalinizm veya Stalin doktrini terimleri aşağılayıcı bir kelime veya aşağılayıcı bir anlamı olan bir kelime haline geldi. Artık insanlar Stalinizm’i Marksizm-Leninizm veya Marksist-Leninist doktrinin yanına koymuyorlardı. Bu kadarla kalmayıp, Sovyetler Birliği’nin sosyalizm modelinin hastalıklarının veya ciddi sorunlarının ortaya konulmasıyla birlikte, özellikle de SBKP’nin dağıtılması ve 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte,, Fransız Komünist Partisi, İspanya Komünist Partisi ve Japonya Komünist Partisi gibi gelişmiş ülkelerdeki komünist partiler gittikçe daha çok Leninizm’in bazı temel bakışlarının kendi ülkelerine uygulanamayacağını tartışmaya başladılar. Böylece, bu partiler Marksizm-Leninizm’den söz etmeyi bırakıp sadece Marksizm veya sadece bilimsel komünizm veya bilimsel sosyalizmden söz etmeye başladılar. Oysa, başka bir grup komünist partisi, özellikle gelişmekte olan ülkelerin komünist ve sosyalist partileri Marksizm-Leninizm terimine bağlı kalmayı sürdürdüler. Örneğin, Çin Komünist Partisi, daima Marksizm-Leninizmi zamanın nitelikleri ve Çin’in ulusal koşullarıyla bağdaştırmaya vurgu yaparak ideolojik anlayışında iki sıçrama yapmayı başardı ve Mao Zedung Düşüncesi ve Deng Xiaoping Teorisini oluşturdu. ÇKP’nin 1997 yılındaki 15.Kongresinde, Kongre belgeleri şu ifadeleri kullanmıştı: Partimiz, Marksizm-Leninizm, Mao Zedung Düşüncesi ve Deng Xiaoping Teorisini eylemlerinin rehberi olarak kabul etmektedir.

Kanımca, insanların algı ve kavrayışları öznel ve nesnel tarihsel koşullara göre belirlenmektedir. Anlayış farklılıklarına ve pratiğin geliştirilmesinin gereksinimlerine göre, Marksizm veya Leninizm veya Marksizm-Leninizm’in terimlerinden biri öne çıkmıştır. Hakikatin sınandığı yegane kriter pratiktir ve pratik aynı zamanda ileriye doğru gelişmenin itici gücü ve kaynağıdır. Gelecekte, dünya komünist akımındaki yeni gelişimi ile birlikte, Marksizm-Leninizm teriminin yeni değişimlere uğradığını görebileceğimize hiç şüphe yoktur.


[1] Marx ve Engels’in seçme eserleri, 2.baskı, 4.cilt, s.398, 691, Halk Yayın Evi, Pekin, 1995.

[2] Philip Sheldon Foner. Bkz. Marx’ın ölümünde –Onun hakkında yorumlar, Journal World 1883, s.195-197, Pekin Yayın Evi, Pekin, 1983.

[3]1983’teki Marx’ın ölümünün 100.yılı anmalarında, yurt dışından bir araştırmacının bir makalede “Marksizm” sözünün ilk kez Marx’ın 1883’teki ölümünün ardından Kautsky tarafından önerildiği fikrini savunduğunu öğrendim ama o bu görüşünü uygun bir alıntı ile desteklememişti. Sözü edilen, kaynak aslında 1883, Stuttgart, Almanya’da, Kautsky’nin kurduğu ve editörlüğünü yaptığı The New Times (Yeni Zamanlar) dergisiydi. Ben Almanca bildiğim için bu gazeteyi taradım o yılın dergisinin içeriğini tümüyle inceledim fakat bir şey bulamadım. Daha sonra, Merkezi Derleme ve Çeviri Bürosu’ndan araştırmacı olan Yin Xuyi’ye bu konuyu sordum. Yin Xuyi’nin Kautsky hakkında derinlemesine bir araştırması vardı ve Almancayı iyi düzeyde biliyordu. O, Kautsky’nin Çalışmaları Dizininin İçeriğinden bu metnin kaynağını bulmakta gerçekten çok yardımcı oldu. Ancak, orijinal makalenin kopyasını edinmeyi başaramadım. Yakın zamanda, eski lise arkadaşım Yan Jiakui’den Karl Marx başlıklı Avusturya Ulusal Kütüphane’sinde bulunan 4.000 kelimelik orijinal makalenin bulunduğu kopyayı bulmakta yardımını istedim. Buldum ve doğru çevirisi için hemen Yin Xuyi’ye gönderdim. Yin Xuyi bana bu makalede Marksizm kelimesinin üç yerde geçtiğini ve her üçünün de bazı kişilerin pozisyonunu tanımlamak için sıfat ya da isim olarak kullanıldığını (Alm. marxistische Germ.) bildirdi. Kautsky şöyle yazmıştır: “O kişi” Bakunin’dir, anarşizmin bu önde gelen figürü Marksist tarafın yürüttüğü propaganda ve örgütlenme çalışmasına karşı çıkmış ve Bakunin devrimin imal edilmesi faaliyetlerine kalkışmıştı.” Diğer iki cümle aşağıdaki gibiydi: “Bugün Kampımızda aktif olan itirazcı unsurlar, kendilerini Marksizm’in bayrağı altında saklamaktadırlar. Bugün, Marksist kampta, Marx’a karşı en azimli itirazcıları ve bu kampın dışında ise en radikal anarşistleri görüyoruz , bunlar hakiki pozisyonlarından vazgeçmiş değillerdir. Böylece Kautsky’nin “Marksist taraf”, “Marksizmin sancağı” ve “Marksist kamp” sözlerini ilk kez bu makalede kullandığını görebiliriz.

[4] Karl Marx ve Friederick Engels, Çince versiyon 1.Baskı, 36.cilt, s.500, Halk Yayın Evi, Pekin, 1974.

[5] I.V.Stalin’in Toplu Eserleri, s 183, Halk Yayın Evi, Pekin, 1957.  

[6] Zinoviev: Beşinci Yıldönümü, Pravda, 1923.  

[7] SBKP Kararları Derlemesi, 2.Cilt, Halk Yayın Evi, Pekin, 1964.

[8]Burada, “Marksizm-Leninizm” terimi Rusça veya İngilizce’ye göre birebir diğer dillere çevrilmelidir.

[9] Komintern Belgeleri Derlemesi, S.54, Ortak Yayın, Pekin, 1965. 

[10] a.g.e., s.56.

[11] a.g.e. s.64.  

[12] Zinoviev. Leninizm (Leninizmin İncelemesine Giriş), s.4, Doğu Yayınevi, Şangay, 1989. 

[13] Komintern Derlemesi, 2.Cilt, s.502.  

[14] a.g.e. s.64. 

[15] (A.g.e), S.64.

[16] M.N Liadov, Leninizm, Bolşevikler, 1924 (10). 

[17] Bkz. Bukharin. Marx’ın Teorisi ve Lenin’in Pratiği, Marksizmin Bayrağı Altında, 1924(3).   

[18] Buharin’in Toplu Eserleri, Cilt 1, s 171, Halk Yayın Evi, Pekin, 1981.   

[19] Bkz. Mao Zedung, Seçme Eserler (1. baskı), Cilt 1, s. 186.  

[20] Komintern Derlemesi, 2.Cilt, s.123.

[21] Komintern Belgeleri Derlemesi, Cilt 3, S.119,125, Ortak Yayın, Pekin, 1965. 

[22] I.V.Stalin’in Toplu Eserleri, Cilt 7,s 204-205, Halk Yayın Evi, Pekin, 1958. 

[23] Bkz. I.V.Stalin’in Toplu Eserleri, Cilt 7, s.279; Cilt 8, s.107; Cilt 9, s.163,185; Cilt 10, s. 132,146,212; Cilt 11, s. 81, 191, 256, 266, 286, 288, 298; Cilt 12, s. 38, 47, 48, 61, 66, 81, 124, 128 – 133, 150 – 151, 179, 191; Cilt 13, s. 5, 7, 41, 54, 82, 94 – 95, 104 – 105, 245, 332 – 333.  .

[24] I.V.Stalin’in Toplu Eserleri, Cilt 11, s 260, Halk Yayın Evi, Pekin, 1955.

[25] a.g.e. s.299.  

[26] I.V.Stalin’in Toplu Eserleri, Cilt 12, s 31, 36, Halk Yayın Evi, Pekin, 1955.  

[27] SBKP Kararları Derlemesi, 4.Cilt, Halk Yayın Evi, Pekin, 1957.  

[28] Bkz. Fransızca Humanite Dergisi(İnsanlık), 1925.

[29] Zinoviev: Komintern Üzerine.”, s.457, Halk Yayın Evi, Pekin, 1988.  

[30] SBKP Kararları Derlemesi, 4.Cilt, s.502.  

[31] SBKP Kararları Derlemesi, 4.Cilt, s.502.

[32] Kurtuluş, 1940 (105.sayı/genel). 

[33] Kalinin: Komünist Eğitim, s.19, Moskova Yabancı Dilde Kitaplar Yayınlama Ofisi, Moskova, 1949.

[34] A.g.e, s.29.

[35] 7.Kongreden Önce Komintern, s.83, Çin Renmin Üniversitesi Yayınları, Pekin, 1993.  

[36] Pravda, 1936.  

[37] Kruşçev’in Konuşması, 1.Bölüm, s.120, World Knowledge Publishing House, Pekin, 1964.  

[38] Dimitrov’un Seçme Eserleri, s 237, Halk Yayın Evi, Pekin, 1953.   

[39] a.g.e., s.309. 

[40] Tüm parti üyeleri ve emekçi halka bildiri, People’s Daily (Halkın Gazetesi), 1953.

Paylaş

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir