Özgür Özel: Amerikan Neoliberal Güçlerin sözcüsü CNN International, CHP Genel Başkanı Özgür Özel Röportajı: ABD’yi de Rusya’yı da Çok Önemli Stratejik Müttefik Olarak Görüyoruz

CNN: Sayın Özel, bugün vakit ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Christian, 2019’da ilk defa belediye başkanı seçildiğinde İmamoğlu ile görüşmüştü ve hafta sonu yapılan gözaltılar ve protestoların yoğunluğunu göz önünde bulundurduğumuzda, bugün bu konuya geri dönmenin çok önemli olduğunu düşündük. İmamoğlu’nun partinizin yıldızı olarak görüldüğünü ve Başkan’a (Erdoğan) karşı en önemli rakip olarak değerlendirildiğini biliyoruz. Geçen hafta gözaltına alınmasını Türkiye’nin bir sonraki başkanına karşı bir darbe olarak nitelendirdiniz. Şu an gördüğümüz şeyin, Türkiye’nin demokrasiye ne kadar büyük bir siyasi deprem etkisi yarattığını düşünüyorsunuz?”

Dost ve Müttefiklerle İlişkilerimiz Türkiye’de Demokrasinin Gelişmesini Desteklemeli  

Sorunuz için çok teşekkür ederim, aynı şekilde bu konuya gösterdiğiniz ilgi için de. Demokrasinin bazı ülkelerde olduğu, bazı ülkelerde ise olmadığı bir gerçektir. Demokrasi tüm ülkelerde tek bir yoruma sahip olmalıdır; demokrasi herkes istediği gibi yorumlamamalı. Demokrasilerde herkesin işin içinde olması gerekir ve bu nedenle, halk demokraside seçtikleri kişiler tarafından yönetilmeyi sever. Türkiye’de de insanlar her zaman siyasette eşit fırsatlar talep etmektedirler ve seçimlerin adil bir şekilde yapılmasını istemektedirler.

Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ve ardından tutuklanmasının doğrudan siyasi bir operasyon olduğunu belirtti. Eğer İmamoğlu cumhurbaşkanı adayı olmasaydı, bunların hiçbiri başına gelmezdi” diyen Özel, bu durumun Türkiye’deki demokrasiye ve hukuk devletine ciddi bir darbe olduğunu vurguladı.  İmamoğlu’nun yükselişi artık herkesin görebileceği kadar açık” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun süredir iktidarda olmasına rağmen halk üzerindeki etkisini kaybettiğini savunan Özel, şu ifadeleri kullandı: “Erdoğan 22 yıldır iktidarda. Ama artık gücü kalmadı. 31 Mart’ta Belediye Seçimlerinde ikinci parti durumuna düştü.

ERDOĞAN DA 30 YIL ÖNCE YASAKLANMIŞTI

Türkiye’de yıllar önce Recep Tayyip Erdoğan, yaklaşık 30 yıl önce ilk siyasi zaferini kazandı. O zamana kadar hep yenilmişti. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildikten sonra ise bir süre politik olarak yasaklanmıştı. O dönemde ülkeyi yönetecek bir iktidar elde edememişti. Eğer bir parti lideri bu adamı ilk kişi olarak belirliyorsa, bu kişi de iktidar olmalıdır. Yani o kişi başkan olmalıdır; çünkü halkın istediği kişi başkan olmalıdır, eğer bu kişi başkan olursa, o zaman buna demokrasi diyebiliriz. Bu noktadan sonra Erdoğan birçok seçime katıldı, kendi siyasi partisinin kurucusuydu. Yıllar içinde kazandığı tüm seçimlerde gücünü artırarak galip geldi. Geçen yıl, 31 Mart yerel seçimlerinde benim liderliğimde, bizim adayımız güçlü bir adaydı ve yerel seçimlerde birinci parti olarak kazandı. Erdoğan’ı yenmek de bir ilk değildi. İmamoğlu birkaç kez Erdoğan’ı yendi. İmamoğlu’nun popülaritesi ve aldığı destek oldukça açıktır ve Erdoğan hep şunu söyler, ‘Kim İstanbul’u kazanırsa, Türkiye’yi kazanır.'”

CNN sunucusu Bianna Golodryga: Evet, binlerce kişi protestolar için sokağa döküldü. Sorum, bu protestoların hükümetin şu anki sert tutumuna karşın protestoların ilerde de zaman içinde devam edip etmeyeceği. Bir sorum daha olacak çünkü İmamoğlu’nun bir suç örgütü kurmak, terörist grup yönetmek gibi bir dizi suçlamayla tutuklandı ve hem sizin partiniz hem de siz bu suçlamaların tamamen siyasi olduğunu söylediniz. Hükümet yetkilileri ise bunun, Türkiye’de kimsenin yasaların üstünde olamayacağını ve ülkede yargının bağımsız olduğunu belirtiyor. Sizin görüşünüze göre, Erdoğan yönetiminde, şu anki Türkiye’de yargı bağımsız mı?

ŞU AN TÜRKİYE’DE YARGININ TARAFSIZ VE BAĞIMSIZ OLDUĞUNU SÖYLEYEMEM

“Asla ve asla. Türkiye’de adalet yok ve yargı adil değil. Şu an Türkiye’de yargının tarafsız ve yargının bağımsız olduğunu da söyleyemem. Ana muhalefet lideri olarak bile, Türkiye’de bir anket yapılsa, sadece yüzde 18’lik bir kesim Türkiye’deki yargının bağımsız olduğuna inanıyor. Türkiye’deki insanlar, adalet sistemine güvenmiyorlar. Eğer İmamoğlu, Erdoğan’a karşı seçimde yarışmasaydı, bugün başına bunlar gelmeyecekti. Maalesef Türkiye’de yargı bağımsızlığı yok ve bunun için çok büyük bir çaba harcıyoruz.  Özgür Özel: bunu yalnızca muhalefet söylemiyor, kamuoyu araştırmaları da bu durumu gösteriyor. Halkın yalnızca %18’i adil bir yargı sistemi olduğuna inanıyor. Yargıya güven yok” diyen Özel, İmamoğlu’na yönelik sürecin bunun açık bir örneği olduğunu dile getirdi.

TÜRKİYE’DE DEMOKRASİYE İNANÇ HALA ÇOK GÜÇLÜ”

Özel, Türkiye’nin dört bir yanında süren protestoların temel motivasyonunun adalet ve demokrasiye olan bağlılık olduğunu belirten Özel, sözlerine şöyle devam etti: “81 ilde 10 milyon insan sokakta. İnsanlar haklarını savunuyor, demokrasiyi savunuyor. Bu bir isyan değil, bir uyanıştır.”

CHP’nin 2028 seçimleri için düzenlediği sembolik ön seçimde, partililerin yanı sıra halktan da geniş bir katılım sağlandı. CHP, bu seçimde İmamoğlu’nun tek aday olduğunu ve 14.85 milyon seçmenin onun adaylığını desteklediğini duyurdu. Özgür Özel, bu sonucu değerlendirirken, “İmamoğlu belki cezaevine gidiyor, ama aynı zamanda Cumhurbaşkanlığına da yürüyor” dedi. Biz Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyetiyiz. Kanımızda özgürlük ve bağımsızlık var. CHP Türkiye’de demokrasi için kritik bir rol oynuyor.  Demokrasi yalnızca bir kavram olmamalı, halkın seçtiği yöneticilerle bir sistem olmalıdır. Hükümetin baskıları arttıkça, halkın demokratik hakları için mücadele de devam edecektir.

BATI VE RUSYA İLE İLİŞKİLER

NATO üyeliğine ve AB ile entegrasyona verdikleri önemi vurgulayan Özel, “Biz ülkemiz için çalışıyoruz, NATO ile güçlü bir ittifakı ve Batı ile entegrasyonu destekliyoruz. Ancak son yaşananlar Türkiye’yi hukukun dışına itiyor ve bu Batı ile ittifak ve Batı ile entegrasyon sürecine zarar veriyor ve Türkiye’yi yasa dışı bir yola sürüklüyor. ABD, AB veya diğer demokratik ülkelerle ilişkilerimiz açık diyalog şeklinde devam etmelidir. Bu diyalog iki tarafa karşılıklı olarak yarar sağlamalıdır. 81 ilde 10 milyon insanın ana motivasyonu adalete ve demokrasiye olan inançtır. İnsanlar haklarını savunuyorlar.

CNN Muhabiri: Geçen hafta ABD’li bir heyet Türkiye’yi ziyaret etti ve Erdoğan Trump ile çok iyi bir telefon görüşmesi yaptı, yarın ABD Dış işleri Bakanı Rubio, ABD’ye gelen Türk Dış işleri Bakanı ile görüşecek. Bu görüşmeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Size göre ABD ne yapmalı? Türkiye Ortadoğu ve Ukrayna savaşı açısından çok önemli bir müttefik.

Ben, ister ABD olsun ister Avrupa Birliği olsun ya da dünya çapındaki diğer demokrasiler, diğer müttefiklerimiz olsun bir müttefiklik ilişkisine uygun olan açık iletişimli diyalogların değerini savunuyorum. Bu ilişkilerimiz hep güçlü olmuştur. Bu sebeple Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan’ın Marco Rubio ile görüşecek olması beni rahatsız etmiyor. Cumhurbaşkanımızın Trump ile görüşmesi de beni rahatsız etmiyor. Fakat Erdoğan kendisi demokrasiyi tanımlarsa ve ABD ile sadece kendi işine gelecek bir sözleşme/anlaşma imzalarsa bu iki ülkenin (Türkiye-ABD) de gelecekteki çıkarlarını zedeler.

İki ülkenin de iyiliği için bu ikili diyaloglar, karşılıklı ilişkiler devam etmeli. Fakat ABD ile diyaloglar ve iki tarafı gözeten ilişkiler bu aynı zamanda Türkiye’yi demokrasi yoluna sevk etmeyi de desteklemelidir. İlişkilerde demokrasi öncelik olmalı; demokrasi olmazsa bir değeri yok. Bu ilişkiler demokrasiyi güçlendirmeye yaramazsa bir değeri olmaz.  Açık ilişkiler olmalı ve açık ilişkiler her zaman iyidir. Biz ilişkilerde tek bir tarafın yararlı çıkacağı anlaşmaları mantıklı bulmuyoruz. Biz ABD’yi de Rusya’yı da çok önemli stratejik müttefikler olarak görüyoruz; ilişkilere aynı ölçüde önem veriyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ülkemiz 7 işgalci güce karşı kurtuluş savaşını zafere ulaştırdıktan sonra, biz dünyanın en güçlü ülkesi olmak istemiyoruz; biz dünyada ve ülkede barış istiyoruz demişti. Parti olarak bizim genlerimizde barış var. Biz demokrasiyi temsil demokratik bir partiyiz.

Paylaş

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir