Milliyetçi popülist aşırı sağ: Sosyalist Çin ve Milliyetçi Kapitalist Rusya’nın Avrupa İçi Politik Çelişmeler Karşısında Tutum Farkı
Kemal Okur
Nisan 2025
Rus hükümetine yakın bir yazar milliyetçi popülist aşırı sağ Le Pen’e getirilen siyasi yasak yargı kararı karşısında Avrupa’daki yerleşik merkez sağ ve merkez sol güçleri eleştiren bir yazı yayınladı ve Le Pen taraftarlarının yaptığı protesto gösterilerine yer verdi. Bkz. https://www.rt.com/news/615295-le-pens-verdict-exposes-this-trend/
Trump hükümeti gibi Putin Hükümeti de oldukça aktif müdahale politikası ile Avrupa siyasi arenasında milliyetçi popülist aşırı sağ güçlerin yükselişini destekliyor. Rusya’nın bu tutumundaki amaçları Trump hükümetinin amaçları ile çeşitli açılardan farklılık gösteriyor. Rusya ile Çin arasında da derin tarihsel kökleri olan çok ciddi bir dış politika davranış tarzı farklılığı da bulunduğu açık bir gerçekliktir. Bu tutum farklılığı Rusya’nın tarihindeki hegemonyacı büyük güç olmaktan gelen bir geçmişle de bağlantılıdır.
Rusya kısa vadeli kaygılarla Ukrayna-Savaşının devamını savunan ve Trump’ın Avrupalı hükümetleri Ukrayna çözüm sürecinden büyük rahatsızlık duyan merkez sağ ve merkez sol (Yeşiller dahil) güçlerin zayıflamasını ve bu merkez sağ ve merkez sol siyasi güçlerin Avrupa kamuoyunda yıpranmalarını teşvik ediyor.
Yükselen Milliyetçi popülist aşırı sağ partiler, kitle desteklerini genişletmek ve iktidara yürüyüşlerini ilerletmek için halk içinde Ukrayna savaşının yarattığı hoşnutsuzlukları kullanmak ve yararlanmak istiyorlar, savaşı merkez sağ ve merkez sol siyasi elitlere karşı nefreti körüklemek için bir araç olarak kullanmak ve kısa vadede Merkez sağ güçlerle bir koalisyon halinde iktidara ortak olmak istiyorlar. Milliyetçi popülist aşırı sağ partilerin bu tutumu Rusya açısından Avrupa iç siyasetine bir etki şansı veriyor.
Sosyalist Çin ise genel politika olarak Avrupa içi veya Avrupa ülkelerinden herhangi birinin içindeki siyasi mücadelelere taraf olma tutumunu doğru bulmuyor. Bununla birlikte Avrupa ülkelerinin Avrupa Birliği çerçevesinde işbirliklerini güçlendirerek, dünya siyasetinde bağımsız bir siyasi kutup olarak gelişmelerini ve dünya çapında hegemonyacılığa karşı—uluslararası ekonomik ve siyasi düzende istikrarı destekleyen—yönde tutum geliştirmelerini destekleyen bir vizyon ile yaklaşıyor. Bugün dünyada bu başlıklarda en olumsuz rol oynayan aktör Trump yönetimindeki ABD hükümetidir.
Örneğin aşırı sağın iktidarda olduğu İtalya ile ilişkilerinde dahi —Trump’a yakın bu hükümetin bazı olumsuz politikalarına karşın—bu genel politikadan vazgeçmiyor ve Avrupa hükümetlerinin dostluğunu kazanmaya çalışıyor. Bkz. https://www.globaltimes.cn/page/202504/1331538.shtml
Çin’in Rusya’ya göre avantajı Avrupa ile jeopolitik rekabet içinde olmamasıdır, çünkü Avrupa ile Çin arasında koca bir Atlas Okyanusu bulunuyor ve Çin’in Avrupa ile başlıca rekabeti ticaret ve teknoloji rekabetidir. Rusya’yı Avrupa karşısında daha müdahaleci yapan şey keskin bir jeopolitik rekabet içinde olmasıdır. Avrupa’da yerleşik orta menzilli füzelerin Rusya’nın kalbine vuracak şeklinde mevzilendiklerini unutmayalım. Avrupa’lı politikacılar da Rusya karşısında daima saldırgan eleştiriler getirmeye yatkındırlar.
