Sanders: Amerika’da Halkı Coşturan Bir Demokratik Sosyalist: Bernie Sanders’in Yaşamı, Siyasi Duruşu ve Politikaları
Mayıs 2025
Yazan Onur Şahin
Bernie Sanders, ilerici ve sosyalist görüşleriyle tanınan Amerikalı bir siyasetçi ve sosyal aktivisttir. Sıra dışı siyaset tarzı ve radikal politika önerileriyle Amerikan siyaset sahnesinde derin bir iz bırakmaya devam ediyor. Aşağıda onun yaşamı, siyasi duruşu ve politik fikirleri üzerinde duracağız.

Biyografisi
Sanders, 8 Eylül 1941’de New York kentinde Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailesi Doğu Avrupa’dan göç etmişti ve maddi durumları pek iyi değildi. Bu koşullarda, Sanders’in daha çocuk yaşlarda sosyal ve ekonomik adaletsizliklere karşı duyarlı olmasına neden oldu ve ilerideki siyasi çizgisinin temelini oluşturdu. Chicago Üniversitesi’nden mezun oldu ve 1970’lerde siyasete atıldı. İlk olarak Baltimore Şehir Konseyi üyeliğine seçildi. 1979’da Burlington Kenti Belediye Başkanı seçildi ve yıllarca bu görevi sürdürdü. 1991’den itibaren Vermont Eyaletinin Temsilciler Meclisi üyesi oldu. 1999’da ABD Senatörlüğüne seçildi ve o tarihten bu yana bu görevine devam etmektedir.
Siyasi Duruşu
Sanders, bağımsız bir siyasetçi olsa da genellikle Demokrat Parti ile birlikte hareket etmiştir ve bu partinin sol kanadının önemli bir temsilcisi olarak görülür. Sosyal ve ekonomik adalet vurgusu yapar, servetin yeniden dağıtılmasını savunur ve evrensel sağlık hizmeti ile ücretsiz üniversite eğitimi gibi ilerici politikaları destekler. Onun bu yaklaşımı genellikle “demokratik sosyalizm” olarak tanımlanır. Devletin ekonomide daha aktif rol oynamasını, büyük şirketlerin ve zenginlerin siyasetteki etkisinin azaltılmasını savunur. Bu radikal duruşu, onu Amerikan siyasetinde özgün kılıyor.
Sanders, büyük şirketlere daha yüksek vergi uygulanmasını ve yüksek gelirli kesimlerin vergi yükünün artırılmasını savunur. Bu yolla orta sınıfın refahının artırılabileceğine inanır. İşçi hakları konusunda asgari ücretin yükseltilmesini ve çalışanların haklarının korunmasını destekler. Finans sektörünün denetlenmesinin artırılmasını, böylece krizlerin ve mali ve ekonomik gücün kötüye kullanımının önlenmesini ister. Ayrıca sağlık ve eğitim gibi alanlarda kamu hizmetlerinin yaygınlaştırılmasını savunur.
Siyasi Kariyeri
2016 ve 2020’deki başkanlık seçim kampanyalarında Sanders, açık sözlü, samimi ve radikal yaklaşımıyla dikkat çekti. Asgari ücretin artırılmasını ve finans sektörünün sıkı denetlenmesini savunarak ilerici hareketin önde gelen sesi haline geldi. 2016’daki ön seçimlerde Demokrat Parti adaylığı için yarıştı ve çok sayıda genç ve ilerici seçmenin desteğini topladı. 2020 seçimlerinde adaylığı kazanamasa da fikirleri ve önerileri Amerikan siyasetinde kalıcı bir etki bırakmıştır.
2020 ön seçimlerinden sonra Joe Biden ile yakın bir ittifak kurdu. Sanders 2024’te Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesinden bu yana, onun yönetimini ve yolsuzluk olarak gördüğü uygulamaları açıkça eleştiriyor. Trump ve müttefiklerine, özellikle de Elon Musk’a karşı bir propaganda turuna çıkarak Demokrat Parti’yi yeniden şekillendirmeyi hedefliyor.
Sanders, 2016 kampanyasından sonra Demokrat Parti’nin daha sola kaymasında etkili oldu. Neoliberalizme karşı çıkıyor ve çalışanların kendi işlerini demokratik biçimde yönetmesini savunuyor. Tek bir devlet sigortasına dayalı evrensel sağlık sistemi, çocuklara bakmak için ücretli anne-baba izni, ücretsiz üniversite eğitimi, Yeşil Yeni Uzlaşma Programı ve çalışanların işyerlerindeki üretim sürecinde söz sahibi olması gibi politikaları destekliyor. Bu kapsamda kooperatifler, sendikalar ve kamu işletmeleri üzerinden ekonomi üzerinde demokratik kontrolü savunuyor. Dış politikada ise askeri harcamaların azaltılmasını, diplomasinin ve uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesini, ticaret anlaşmalarında işçi hakları ve çevre konularına daha fazla önem verilmesini savunuyor.
İş yeri ve fabrika demokrasisine inanan Sanders, sosyal demokrat İskandinav modelinin bazı yönlerini övgüyle anıyor. Pek çok yayın organı, onun siyasetini sol popülizmle ve Başkan Franklin D. Roosevelt’in Yeni Düzen (New Deal) politikalarına benzetiyor.
Sanders, kendisini “demokratik sosyalist” olarak tanımlıyor ve Amerikan kapitalist sistemi içinde köklü ekonomik ve toplumsal reformlar yapmayı savunmaktan çekinmiyor.
6 Nisan 2025’te çok izlenen CBS TV’ye verdiği bir röportajda Sanders, Trump yönetimindeki ABD’nin “benzeri görülmemiş bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu” ve hızla oligarşiye doğru gittiğini söyledi. Ona göre bu, ülkenin milyarderler sınıfı tarafından yönetildiği ve sadece onların çıkarlarına hizmet ettiği anlamına geliyor. Bernie Sanders’ın hayatı, siyasi duruşu ve politika önerileri; Amerikan toplumunun derin çelişkilerini ve Amerikan halkının ilerici taleplerini yansıttığı gibi, Dünya Sosyalist Akımı için de değerli bir esin kaynağı değerine sahiptir.
