Türkiye’den Şangay İşbirliği Örgütü’ne Güçlü Bir Çıkarma Gerçekleşti

Erdoğan: Çin’in Öncülüğünde Birleşen Uluslararası Toplum Birlikte Daha Adil ve Müreffeh Bir Dünyanın Yolunu Açabilir

Şangay İşbirliği Örgütü’nün Çin’de gerçekleşen son liderler zirvesine önemli konuk olarak davet edilen Erdoğan bu çıkarmada yanına ağır toplar olarak Maliye Bakanı Şimşek ve Hakan Fidan’ın içinde olduğu kalabalık bir heyet aldı.  Erdoğan bu zirveyi etkilemek amacıyla Çin Komünist Partisi’nin günlük gazetesi ve web sayfası için önemli bir makale yazdı. Makalenin başlığı “Barışa ve Adalete Ortaklaşa Bir Yol”. Türkiye heyeti ile görüşen Çin heyeti başkanı Xi Jinping şu önemli ifadeleri kullandı: Çin ve Türkiye yükselen güçler ve Küresel Güney’in önemli üyeleridir, her iki ülke  de bağımsızlık ve kendine güven ruhuna sahip… Çin-Türkiye ilişkilerinin yüksek düzeyde gelişmesini sürdürmek, her iki ülkenin temel çıkarlarına ve Küresel Güney’in ortak çıkarlarına hizmet etmektedir. İki ülke, barış, kalkınma, işbirliği ve kazan-kazan sonuçları gibi çağın trendini yakalamalı, ulusal refah yolunda karşılıklı başarıya ulaşmalı, Çin-Türkiye stratejik işbirliği ilişkilerini yeni zirvelere taşımalı ve daha adil ve eşitlikçi bir küresel yönetişim sisteminin inşasını ortaklaşa teşvik etmelidir. Gelecek yılın Çin-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 55. yıldönümü. İki taraf bu fırsatı değerlendirerek ikili ilişkileri yeni bir düzeye taşımaları gerekir.”

Barışa ve Adalete Ortaklaşa Bir Yol

Yazan Recep Tayyip Erdogan

Agustos 31, 2025

Türkiye, tarih boyunca köprüler kuran ve medeniyetleri bir araya getiren bir ülke olmuştur. Dış politikamızın temelinde güvenin tesis edilmesi, açık iletişim kanallarının sürdürülmesi ve krizlerin çözülmesine yönelik kararlı bir taahhüt ve çaba yatmaktadır. Bu anlayışla, barış, istikrar ve diyalogun hakim olması için yorulmadan çalışarak hem bölgesel hem de küresel istikrara önemli katkılar sağlıyoruz.

Rusya-Ukrayna Barışı

Rusya-Ukrayna savaşının tetiklediği küresel krizlerin etkisini hafifletmek için Karadeniz Tahıl Girişimi gibi pratik çözümler geliştirdik. Bu girişim, dünya çapında milyonlarca insanın gıda güvenliğini ve beslenmesini sağladı. Antalya ve İstanbul’da savaşan tarafları barış müzakereleri için bir araya getirerek, diplomatik trafiği sürdürürken insani yardım koridorlarının açılmasını da sağladık. Rusya ve Ukrayna arasındaki esir takasında da kritik bir rol oynadık. En son, Temmuz 2025’te İstanbul’da yenilenen barış görüşmelerine ev sahipliği yaparak, sürece katkımızı daha da genişlettik.  “Savaşta kazanan yoktur, adil barışta kaybeden yoktur” ilkesinden hareketle, sabırla barış diplomasisini sürdürmeye devam ediyoruz. Öte yandan, bugün dünyamız benzeri görülmemiş ölçekte ve karmaşıklıkta krizlerle sarsılmaktadır.  Ne yazık ki, mevcut uluslararası sistem bu krizleri ele almakta ve masumların haklarını korumakta yetersiz kalmaktadır.

FİLİSTİN DAVASI

  İsrail’in işlediği vahşet ve soykırım da dahil olmak üzere Gazze’de yaşanan olaylar, bu gerçeğin en çarpıcı örneklerinden bazılarıdır. Türkiye’nin Gazze konusundaki tutumu açıktır, çünkü insan ve insan hakları bizim siyasetimizin merkezinde yer almaktadır. Sivil halkın güvenliğini, insani yardıma kesintisiz erişimi ve kalıcı bir ateşkesi sağlamak için çabalarımızı artırmaya devam ediyoruz.

  Yerinde ihtiyaç sahiplerine insani yardım sağlarken, ateşkesi uygulamaya koymak ve masum sivilleri korumak için diplomasiyi kullanmaya da devam ediyoruz. Filistin meselesinde kalıcı barışın güvencesi bizim için açıktır: 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, tamamen bağımsız ve egemen bir Filistin Devleti kurulmalıdır. Filistin Devleti’nin kurulması, bölgede kalıcı barışın sağlanması için şarttır.

Çok taraflı platformlarda Birlikte Çalışmalıyız

Birçok cephede Bölgesel barışa yönelik adımlar atılmalıdır. Ekonomik bağlar, altyapı projeleri, enerji işbirlikleri ve kültürel alışverişler, güvenin tesis edilmesine katkıda bulunan kurumsal unsurlardır. Türkiye, çeşitli coğrafyalarda yürüttüğü projelerle, küresel istikrarın iyileştirilmesi, insani yardım kapasitesinin genişletilmesi ve çok taraflı platformlarda çözümlerin geliştirilmesi konusunda aktör olmaya devam edecektir.

Türkiye, barış, kalkınma, güvenlik ve ekonomik meselelerin çözümü yanı sıra adalet, eşitlik ve daha kapsayıcı bir uluslararası düzen için çalışıyor

31 Ağustos-1 Eylül 2025 tarihleri arasında Çin’in eski liman şehirlerinden Tianjin’de düzenlenecek olan Şanghay İşbirliği Örgütü Devlet Başkanları Konseyi’nin 25. Zirvesi, Türkiye’nin bölgesel ve küresel meselelere ilişkin görüşlerini aktarması için önemli bir platform oluşturacaktır. Bu zirvede Şanghay İşbirliği Örgütü Diyalog Ortağı olarak Türkiye, bölgesel barış, kalkınma, güvenlik ve ekonomik meselelerin yanı sıra adalet, eşitlik ve uluslararası ilişkilerde küresel düzene daha kapsayıcı bir anlayış getirilmesinin gerekliliğini ön plana çıkarmayı temel bir sorumluluk olarak görmektedir.

Türkiye- Çin İlişkileri

Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti, güçlü devlet gelenekleri, kalkınmaya yönelik kararlı yaklaşımları ve büyüyen ekonomileriyle, Asya kıtasının doğu ve batı uçlarında yer alan iki eski medeniyeti temsil etmektedir. Halklarımız arasındaki ilişkilerin tarihi binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. 1971 yılında Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana, kapsamlı siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkiler istikrarlı bir gelişme göstermiştir. Karşılıklı saygı ve kazan-kazan yaklaşımına dayalı bu köklü ve yakın işbirliğinin daha da ileriye taşınmasına büyük önem veriyoruz. Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi kapsamında Çin’e yapacağım ziyaret sırasında, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi Jinping ile bir araya geleceğim. Birinci öncelikle, bu görüşmenin karşılıklı güvenin güçlendirilmesine ve ikili ilişkilerimizin ilerlemesine katkı sağlayacağını umuyorum.

Türkiye olarak, geçmişte edindiğimiz güç ve deneyimle bugünü şekillendiriyor, barış, güven ve işbirliği temelleri üzerinde geleceği inşa ediyoruz. Bölgemizden başlayarak attığımız her adım, dünya için yeni ufuklar açıyor. Bugün  “garip bir dönemden” geçerken, güven inşa etme, diyalog kanallarını açık tutma ve krizleri çözme kararlılığıyla sorumluluğumuzu üstlenmeye devam edeceğiz.  

İnancımız odur ki:  Çin Halk Cumhuriyeti’nin içinde öncü rol oynadığı uluslararası toplumun, kolektif vicdan ve ortak çıkarlar etrafında kenetlenmesiyle, daha adil ve müreffeh bir dünyanın yolunu açacağına inanıyoruz.

Yazar: Türkiye Cumhurbaşkanı’dır

Paylaş

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir