Ayrım Web Dergisinde Bağımsızlık Kavramına Verilen Yeni Anlam

Eylül 2025

Onur Şahin

Ayrım Web dergisinde son aylarda günümüzün sosyalist stratejisi ne olmalı üzerine bir tartışma sürüyor, bu bağlamda iki yazı yayınlandı birincisi “Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm” ve ikincisi  ”Bağımsızlık, Demokrasi, Sosyalizm Üzerine” . Bilindiği gibi bu slogan TİP lideri Behice Boran’ın sosyalist literatüre kattığı önemli bir slogandır. Birinci yazıda Ayrım yazarı bağımsızlık kavramına yeni bir anlam, hatta bugünkü konjonktürde bağımsızlığın en önde gelen anlamı üzerine bir deneme yapmış. Hatta “yapıbozum” yöntemine başvurarak yeni bir kavram üretmiş diyebiliriz. Yazar, bağımsızlık  kavramını genişleterek sosyalist literatürde bildiğimiz halkın hakim sınıfların sömürüsüne, onların emeğine ve varlıklarına el koymasına, hakim sınıfların baskılarına, diktatoryal tedbirlerine ve despotizmine ve hakim sınıfların her türlü aşağılamasına karşı verdiği mücadeleyi “bağımsızlık” mücadelesi olarak tanımlamış.     

Yazar şöyle yazıyor: “Bugün bağımsızlık en çok  (ÇN. birinci öncelikle) bu sömürgeci çeteye (ÇN. saraydaki sömürgeci islamcı-faşist elit gruba) , emeğimizi olduğu kadar en temel haklarımızı da gasp eden bu yağmacılara, haysiyetimize olduğu kadar çocuklarımızın geleceğine de el uzatan bu işgalcilere (saraydaki elit grup) direnmek ve kendi kaderimizi kendi ellerimize almak anlamına gelir”.  “Özetle, bağımsızlık, yurttaşlıktan kovulmuş milyonlarca emekçinin bu ülkeyi yeniden yurt edinmesi için verdiği kavgayı ifade eder”.

Aşağıda Ayrım Web sitesi yazarının bu yargıya nasıl vardığını aktarıyorum: 

“Son yıllarda adeta bir “dünya partisi” olarak örgütlenmeye ve ülkeleri etkisi altına almaya başlayan küresel faşizmin en gözde ve güzide örneklerinden birine dönüşen Saray Rejimi de ülkemizin bağımlılığını bir kat daha artırıyor. Bu bakımdan, bağımsızlık, emperyalizme, onun ekonomik, politik, ideolojik, askeri sömürgeciliğine ve saldırganlığına karşı bağımsızlık demektir.”……

Sosyalist harekette bağımsızlık yüz yıldan fazla zamandır bu biçimde anlaşıldı ve kullanıldı. Bu açıdan, bağımsızlık sözünü salt bu anlamda kullandığımızda yeni bir şey söylemiş de sayılmıyoruz.  Oysa, yeni bir anlamdan , hem ülkemizin güncel konjonktürüyle ilgili hem de “kapitalizmin neoliberal evresiyle” ilgili bir anlam genişlemesinden söz etmemiz mümkün ve de gerekli. (Burada bir soru: kapitalizmin neoliberal evresi 2025 te mi başladı?)

BAĞIMSIZLIĞIN YENİ GENİŞLETİLMİŞ VE BUGÜN İÇİN EN BAŞTA GELEN ANLAMI NEDİR?

Türkiye, devlet gücünü kullanarak siyasetten medyaya, ekonomiden akademiye, belediyelerden vakıflara kadar akla gelebilecek tüm toplumsal kurum ve alanları kendini zenginleştirmek için kullanan bir islamcı-faşist elit grup tarafından sömürgeleştirilmiş durumda. Bu iktidarın devamı ve sömürünün devamı için kurumlar, kurallar, yasalar, hatta kendi koydukları yasalar bile hiçe sayılıyor.  Bu sömürgeci elit grup ülkemizin tüm kaynaklarını, zenginliklerini, birikimini arsızca cebe indirirken, sadece ailesini geçindirmek, eğitimini tamamlamak, başını bir eve sokabilmek için alın teri döken milyonlarca emekçiye, gence, kadına, emekliye ise seçenek olarak ya sadaka peşinde koşmayı ya da düşman muamelesi görmeyi dayatıyor.

İki seçenek: ya sadaka peşinde koşmak ya da düşman muamelesi görmek….

Her iki seçenekte de yurttaşlarımızın emeği sömürülüyor, haysiyeti çiğneniyor, geleceği çalınıyor.  Bugün bağımsızlık en çok  (ÇN. birinci öncelikle) bu sömürgeci çeteye (ÇN. saraydaki sömürgeci islamcı-faşist elit gruba) , emeğimizi olduğu kadar en temel haklarımızı da gasp eden bu yağmacılara, haysiyetimize olduğu kadar çocuklarımızın geleceğine de el uzatan bu işgalcilere (saraydaki elit grup) direnmek ve kendi kaderimizi kendi ellerimize almak anlamına gelir.  Ülke tarihi boyunca emekçilerin emeğiyle, özverisiyle, alın teriyle biriktirilmiş zenginliğe bu sömürgeci elitler tarafından el konulmasına karşı ayağa kalkmak ve bizden çaldıkları her şeyi geri almak bağımsızlık fikrinin ve bağımsızlık mücadelesinin doğrudan dolaysız talebi olmalıdır.  Özetle, bağımsızlık, yurttaşlıktan kovulmuş milyonlarca emekçinin bu ülkeyi yeniden yurt edinmesi için verdiği kavgayı ifade eder.

Paylaş

Bir Yanıt Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir