Hindistan’ın Çelişkili Görünümleri ve Hindu Milliyetçiliği

Çeviren: Soner Koşar
Hindistan’ın Çelişkili Görünümleri ve Hindu Milliyetçiliği
Referans Haber Pekin, 2024-08-15
Referans Haber Pekin, 15 Ağustos 2024 tarihinde UNESCO Dünya Mirası Komitesi’nin 46. oturumunu Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de gerçekleştirdiğini bildirdi. Bu fırsatı değerlendiren muhabirlerimiz 12 günlük bir haber ve araştırma turu yapmak üzere 26 Temmuz-7 Ağustos tarihleri arasında Hindistan’a gitti.
Mayıs 2023’ün sonundan bu yana Hint Hükümetinin vize engeli nedeniyle Hindistan’da görev yapan Çinli gazeteci bulunmuyordu. Hindistan’daki toplam Çin vatandaşı sayısı ise günümüz itibariyle 1.000’i geçmiyor. İster medyada yer alma ister günlük iletişim olsun, Hindistan bir “çekim bölgesi” haline gelmiş gibi görünüyor. Ancak mevcut gergin uluslararası durumda, Çin’in Hindistan ve tüm Hint Okyanusu bölgesine giderek daha fazla ilgi göstermesi gerekiyor. Muhabirimiz, bu arka planın ışığında, okuyuculara Hindistan hakkında gözlemlerini aktarıyor.
Gördüğümüz keskin çelişmeler
Uçağımız Yeni Delhi’ye iner inmez bizi görkemli Indira Gandhi Uluslararası Havaalanı karşıladı. Havaalanının dışında yollar düzgün ve genişti, yol kenarlarında yemyeşil ağaçlar vardı. Yakındaki büyük alışveriş merkezleri büyük markalarla dolu reklam panoları ve kalabalıktı ve bu büyük alışveriş merkezleri en az dünyanın diğer metropollerindeki alışveriş merkezleri kadar lüks olduğu söylenebilirdi. Alışveriş merkezleri iyi giyimli pek çok Hintli ile doluydu. Ancak, alışveriş merkezinden sadece yaklaşık bir kilometre ötede, üst geçidin altında koyu tenli ve hatta yarı çıplak berduş grupları yerde oturuyor. Çocuklar sık sık yolda durup araba camlarına vurarak dileniyor ve yol kenarındaki harap barakalar onların “evleri”.
Bu “çelişki” tüm Hindistan gezisi boyunca devam edecekti. Hindistan’ın kuzeyindeki Rajasthan’ın başkenti Jaipur’da bir tarafta Rüzgarlar Sarayı ve Amber Kalesi gibi tarih duygusu yoğun ve egzotik bir tarza sahip son derece görkemli ve zarif binalar varken; diğer tarafta ise şehrin trafik planlaması düzensiz, her yer çöplerle dolu, çok sayıda derme çatma açık hava tuvaleti var ve hava dışkı ve idrar kokusuyla dolu.
Modernlik ile gerikalmışlık, temizlik ile kirlilik, uygarlık ile barbarlık arasındaki güçlü çelişkiler, bir zıtların birliği görünümü oluşturan şekilde her yerde hissediliyor. Bugün Hindistan ekonomik alanda iyi bir performans sergiliyor. Veriler, Hindistan’ın Milli Gelirinin dünyanın en hızlı büyüyen büyük ekonomisi haline getiren şekilde, 2023-2024 mali yılında %8,2 oranında arttığını gösteriyor. Hindistan medyasında yer alan haberlere göre, en son Forbes milyarderler listesinde 200 Hintli bulunuyor. Ancak 2023 Küresel Açlık Endeksi’nde dünyanın en büyük tahıl üreticilerinden biri olan Hindistan, 125 ülke arasında 111. sırada yer alarak “şiddetli açlık” kategorisinde listelendi.
Böylesine büyük bir çelişkinin temel nedeni Hindistan’ın stratejik tercihinde yatmaktadır. Kalabalık bir ülke olarak Hindistan, ekonomik kalkınma odağı olarak istihdam oranlarına önemli ölçüde katkıda bulunan emek yoğun endüstrileri seçmemiş, bunun yerine güçlü zengin aileler tarafından kontrol edilen sermaye yoğun endüstrileri teşvik etmeyi merkeze almıştır. Hindistan’ın son yıllardaki ekonomik kalkınmasından yararlananlar çoğunlukla orta sınıf ve üstüdür ve alt sınıftaki geniş halk kitleleri geçinecek gelir elde etmekte zorlanmaktadır. Araştırmacıların Hindistan’ın “istihdamsız ve işsizliği arttırarak büyümesi” dedikleri şey tam da budur.
Modi Hükümeti “birleşik bir ülke” ve “birleşik bir ulus” inşa etmeye çalışıyor: Her yerde Ulusal Bayrak
12 gün boyunca nereye baksak her an ve her yerde dalgalanan bir Hindistan bayrağı gördük diyebiliriz – şehrin ana yollarında, alışveriş merkezlerinin dışında ve bilim ve teknoloji sanayi parkının yanında devasa Hindistan bayrakları dikkat çekiyordu.
Hindistan bayrağının ana renkleri olan turuncu, beyaz ve yeşilin birleşimi yol kenarındaki ağaçların boyalarında, üst geçitlerdeki grafitilerde, sokak lambası direklerinde ve hatta otoyolda seyreden kamyonların üzerinde sık sık karşımıza çıkıyordu. Gecekondu mahallelerinin çatılarına bile sık sık yırtık pırtık ulusal bayraklar dikiliyordu ve bu yoğunluk “her üç adımda bir küçük, her beş adımda bir büyük bayrak” şeklinde tanımlanabilirdi.
Bu olgunun önemli nedenlerinden biri Hint halkının Hindistan’la gurur duymasıdır. Son yıllarda Hindistan’ın hızlı ekonomik büyümesiyle birlikte, Hint halkının ulusal gururu daha önce görülmemiş bir şekilde artmıştır. Anketler, katılımcıların %71’inin Hintli olmaktan gurur duyduğunu, %65’inin Hindistan’ın Çin ve ABD ile eşit bir ekonomik güç olacağına inandığını ve %60’ının Hindistan’ın siyasi ve askeri bir güç olacağına inandığını göstermektedir. Büyük güç statüsüne ulaşma hayali giderek siyasi partileri aşarak ulusal irade düzeyinde kabul görmeye başlamıştır. Daha önemli bir neden ise Modi hükümetinin “birleşik bir ulus” kimliği yaratmak için yoğun çaba sarf etmesidir.
Hint toplumu güçlü bir bütünlüğe sahip değil
Örneğin, Hindistan kağıt paralarının üzerinde – ön yüzlerinde İngilizce ve Hintçe, arka yüzlerinde ise 15 yerel dil olmak üzere – 17 dil yazılıdır. Hint medyasında daha önce çıkan haberlere göre, Başbakan Modi Cumhuriyet Günü’nde Hintçe bir konuşma yaptığında halkın sadece %40’ı konuşmayı anlayabilmiştir.
Hintli siyaset bilimci Kothari, Hindistan’ın daha çok geniş bir toplum ve medeniyet kavramına sahip olduğunu ve uzun süredir derin bir ulusal bütünlük ve kimlikten yoksun olduğunu düşünüyor. Dolayısıyla böyle bir toplumu bir arada tutmak ve “yoğurmak” kolay değildir.
Modi hükümetinin iktidara geldiğinden bu yana bir “Hindu kimliği” kurmak için uğraşmasının temel nedeni budur. Hindu kimliği, tek ülke (Hindustan), tek ırk (Aryanlar), tek din (Hinduizm), tek kültür (Vedik kültürü) ve tek dil (Sanskritçe) şeklinde özetlenebilecek coğrafya, ırk, din, kültür ve dil birliğini vurgulamaktadır. Nihayetinde bu yaklaşımın amacı, Hinduizm’in siyasi ve sosyal yaşamdaki baskın konumunu tesis etmek ve böylece birleşik, yönetilebilir ve uyumlu bir ülke kurmaktır.
On yılı aşkın bir süredir Hindistan’ı kasıp kavuran Hindu milliyetçiliği, birçok insanın bu Hindu milliyetçiliği üzerine düşünmesine de neden olmuştur.
Bu gezi sırasında bazı Hintli dostlar da mevcut hükümetin popülizmi kışkırtmasının etkisinin eskisi kadar iyi olmadığını, çünkü bunun daha fazla sayıda insanın esas ilgi odağının yüksek işsizlik gibi pratik sosyal sorunlar olduğunu fark ettiğini söyledi. Indian Economic Times gazetesinin bu yılın Mayıs ayında yayınladığı bir rapora göre, Hindistan’da “bilimin tacındaki mücevher” olarak bilinen ve “girmesi MIT’den daha zor” olarak bilinen Hindistan Teknoloji Enstitüsü’nden mezun olan 7000’den fazla kişinin 2023-2024 akademik yılının sona ermesi itibariyle iş bulamamıştır. İşsizlik sorunu Hindistan toplumunun temel çelişkisi haline gelmiş ve Hindistan’ın ekonomik ve sosyal gelişiminin geleceğine de mayın döşemiştir. Bu durumun en doğrudan sonucu, Modi’nin seçimlerde çok az bir farkla zafer kazanabilmiş olmasıdır.
Hindistan’ın uluslararası imajını iyileştirme çabaları
Hindistan’ın dikkat çeken bir diğer özelliği de uluslararası imajını iyileştirmeye verdiği önemdir. Dünyaca ünlü Tac Mahal Sarayı artık Çinlilerin gözünde artık “kirli, dağınık ve fakir” bir turistik cazibe merkezi olmaktan çıkmıştır. Beyaz mermer mozolenin etrafındaki doğal alanın planlanması ve temiz görünümü ferahlatıcıdır. Bu durum Hümayun Türbesi, Kutub Minar ve Agra Kalesi gibi ünlü manzara noktalarında da görülmektedir. Hindistan, uluslararası turistler nezdinde imajını iyileştirmek ve kültür ve turizm kartvizitini parlatmak için çok çalışmaktadır.
Aynı zamanda Hindistan son yıllarda uluslararası konferanslara ev sahipliği yapmak için aktif bir şekilde başvurularda bulunarak uluslararası sahnedeki görünürlüğünü sürekli olarak arttırmıştır.
Geçtiğimiz Eylül ayında Yeni Delhi’de G20 zirvesi düzenlendi ve G20 zirvesinin izleri hala sokaklarda görülebiliyor. G20 zirvesi sırasında Hindistan, Yeni Delhi’nin şehir görünümünde yoğun bir temizlik yaparak olumsuz şeyleri “gizledi” ve bazı gecekondu mahalleleri de pankartlarla kapatıldı. Bu hamle, uluslararası topluma Hindistan’ın daha iyi bir imajını vermeyi amaçlıyordu.
Bu yılki Dünya Mirası Konferansı Yeni Delhi Uluslararası Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Mekânın görkemli olmasının yanı sıra Hindistan’ın kültürel hazineleri de “satıldı” ve artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) teknolojisiyle Hindistan’ın üçüncü dünya mirası alanında sürükleyici bir deneyim sunularak konferansa katılan uluslararası uzmanlara Hindistan’ın kültürel özellikleri gösterildi.
Hindistan medyasında yer alan haberlere göre, Hindistan şu anda aktif olarak 2036 Yaz Olimpiyatları’nın ev sahipliğine aday oldu. Modi daha önceki bir açıklamasında “bunun 1,4 milyar Hintlinin uzun yıllardır hayali olduğunu” söylemişti.
Kendi aralıksız çabalarına ek olarak, Hindistan’ın stratejik değeri ve ağırlığı da son yıllardaki elverişli uluslararası ortam nedeniyle artmaktadır.
Hintli akademisyenlerle yaptığımız görüşmelerde, Hindistan’ın uluslararası etkisini arttırmak ve ekonomik dönüşümü teşvik etmek için Küresel Güney’e büyük önem verdiğini gördük. Hindistan kendisini Küresel Güney’in “sözcüsü” ve “lideri” olarak konumlandırıyor ve çok taraflı mekanizmalarda sesini duyurmak ve büyük dünya güçleri arasındaki mücadelelerde manevra alanını genişletmek için Küresel Güney’de yer alan bir ülke olarak sürekli olarak gelişmekle olan ülkelerle kalkınma işbirliğini güçlendirmeye çalışıyor.
